Kasırga kapıda

Bir maçta vahim bir hakem hatası olduğunda tek mağdur o maçta hakkı yenen takım olmuyor. Bizim futbol kültürümüzde, -maalesef- oyunu hakem kararları üzerinden okumak "hakim bakış açısı" durumunda. Kültürümüzün en enteresan özelliklerinden biri, cumhuriyetimizden eski büyük kulüplerimizin, hedefe ulaşırken "mağduriyet" söylemini sıklıkla kullanıyor olması... Bir büyük kulüp aleyhine yapılan hata o kulüp, lehine yapılan hataysa diğer büyük kulüpler tarafından "suyunu çıkarana dek" kullanılıyor. En son yaşanan örnek üzerinden yola çıkıldığında, Sivasspor'un iptal edilen golünün ürettiği pek çok mağdur var. İşin enteresan yanı, futbol kültürümüzün dinamikleri, maçın mağlubu kadar galibine de bedel ödeterek sorunun çözüleceğini sanmakta!.. Sivasspor Başkanı "Galatasaray'ı tebrik ediyoruz. Türk futbolunu zora sokmak istemiyoruz" vurgusunu yaparak sorumluların bedel ödemesini talep etmişken, konunun diğer muhatapları karmaşık muhasebeler peşinde... "Her kriz bir fırsattır" sözü, bir miktar da "fırsat bulmak için kriz çıkar" manasına geldiği için gündem hayli hareketli... Bu tuhaf ve karmaşık satrançta Galatasaray'ın şu ana kadarki yaklaşımında iki farklı söylem dikkat çekiyor.

İlki; TFF ve ilgili makamlarının konuyla ilgili detaylı bir izah yapmaları yönünde samimi bir ısrarcılık... İkincisi ise; goldeki iptal kararının doğruluğu lehinde, sosyal medya üzerinden kamuoyu ve medya üzerinde kurulmaya çalışan tahakküm. Kimin eseri olduğunu bilemediğim ikinci yöntemle; Galatasaray'ın lehine bir sonuç beklenmesi olanaksız. Hatta son derece antipatik görünüyor. Galatasaray'ın tüm iletişim kaynakları ve yetkilileri (futbolumuz adına kaygılanan herkes gibi) her fırsatta ilk yöntemi samimiyetle dillendirip fikri takibini de ihmal etmemeli. Aksi takdirde, kritik bir derbi öncesi sürüklendiğimiz iklim sadece derbinin taraflarına değil futbolumuzun tüm bileşenlerine bedel ödetecek bir kasırgaya dönüşebilir. Sahi; TFF ve/veya MHK hala bir açıklama yapamadı mı?