Şikayet
Berbat bir ilk yarı izledik. İki hedefsiz takım rahat rahat toplarını oynar ve iyi bir maç ortaya çıkabilirdi ama ilk 45 dakika, ekran başında (benim gibi) işi gereği maç izleyenler kaldı sadece.
Torrent de belli ki malum sonunun farkında. Tazminatını alıp gidecek bir teknik adam dahi hem Dinamo Kiev hem de dün akşamki maçta "gençleşmeye" daha çok önem verirdi.
Misal; Torrent, Barış Alper'i ilk on bir oynatsa ne kaybederdi ki?
"Denk güçlerin mücadelesi" şeklinde geçen ilk yarı belli ki biraz olsun utanmaya yol açmış olmalı ki sarı kırmızılılar ikinci yarıya hızlı başladı.
Babel ve Halil'in golleriyle iki farklı üstünlük gelince stat derin bir "oh" çekti.
Galatasaray'da satışıyla para getirecek bir elin parmağı kadar oyuncu yok. Kerem ve Marcao da satılırsa, önümüzdeki sezonun şampiyonluk hedefiyle başlaması için üst düzey 7-8 oyuncu transferi şart olacak.
***
Bu sezon başında, bu kötü takımı kurmak için dahi 27 milyon avro harcandığı düşünüldüğünde, Galatasaray'ı karanlık bir sürecin beklediğinden endişe edilebilir.Hala şu takımı izlemeye giden ciddi sayıda taraftar olması çok önemli. Seçilecek olan yönetim (eğer seçim yapılabilirse) Galatasaray'a aşkla bağlı olan taraftarına layık olabilmek için çok çalışmak zorunda. Böyle bir dönemde aday olan iki ismi de tebrik ediyorum.
Seçimi kaybeden (eğer seçim yapılabilirse) pek de fazla üzülmeyebilir.
Neyse nasıl olsa kimse bunları değil, Kerem'in, oyundan çıkarken Torrent'e kimi şikayet ettiği konuşulacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.