Favori olmak

Çok zor bir dönemde taşın altına elini koyan ve Galatasaray için elinden gelenin en iyisini yapan bir başkandı Mustafa Cengiz. Ailesinin, tüm sevenlerinin, Galatasaray camiasının başı sağ olsun. Düzgün adamdı Mustafa Cengiz; kulübüne hep verdi; en çok da sağlığından... Maçın hemen öncesinde tüm Galatasaraylıları üzen bu haberle futbola odaklanmamız hayli zordu ama hayat, futbol ve Cengiz'in büyük aşkı Galatasaray'ın maçları devam ediyordu. Ligde Galatasaray açısından boşa geçen ilk 45 dakikalara alıştık.
Zorlu Marsilya maçı gibi Avrupa sınavlarından sonraki rotasyonlarla hayli kolay hayat bulan bu gelenek (!) Malatya'da da sürdü. Gole yakın taraf ev sahibiydi ve Galatasaray ilk yarıyı çerçeveyi tutan tek bir şutu olmadan tamamlamıştı. 46'da Kerem ve Cicaldau'yu sahaya süren Terim, ilk 15 dakikada pek çok kez rakip kalede gole yaklaşan bir takıma sahip oldu ama skor değişmedi.
Fatih Hoca son kozunu 65'te Halil ile Feghouli'yi maça dahil ederek oynadı. Artık düşme hattındaki rakibiyle oynadığı maçın mutlak favorisi Galatasaray'dı. 78. dakikaya golsüz girilmişken uzun süredir ilk 11'e göz kırpan Ömer, Van Aanholt'un yerine girdi. Muslera'yı saymazsak maça başlatan takımın yarısı değişmiş fakat fayda etmemişti. Demek ki; bir takımın kazanması için, rakibine göre favori olmasını sağlayacak kadroyu daha uzun süre bir arada, sahada bulundurmak gerekiyor. Başta kaleci Ertaç Özbir olmak üzere kritik bir dönemden geçen Malatyalıları puan için tebrik ederim.