Galatasaray, zayıf rakibi karşısında maça çok kötü başladı. Sarı kırmızılar maçın 12. dakikasında neredeyse iki farklı geri düşüyordu. Bariz savunma hatasıyla yenen tuhaf bir golle, ilk yarı boyunca geride oynayan temsilcimiz izleyenlere umut da vermiyordu. Ta ki; ikinci yarının hemen başında Barış Alper, sürpriz bir şekilde Kerem'in yerine oyuna girene kadar. Bir anda bambaşka bir hüviyete bürünen Galatasaray yeni sol bekiyle beraberliği yakalamasının ardından kurduğu baskı ve şansının da yardımıyla öne geçiyordu. Boey yine gayretliydi.
***
Berkan "her şeyden biraz" yapmaya devam etti. Diagne yine gole yakındı ama şanssızdı. Feghouli kolaylıkla vazgeçilemeyecek kadar usta işi parlamalarla katkı vermeyi sürdürdü. En çok beğendiğim isimse Hatay maçında olduğu gibi; Taylan'dı. Sarı kırmızılarda alınan isimlerin hepsi, gelecek vadeden, düşük maaşlı ve çok genç. Ödenen bonservis bedelleriyse şu an için makul görünüyor. Barış Alper'in dün akşam verdiği katkı, Morutan ve Cikaldau'dan da gelirse, özlenen, derli toplu bir takım izlemek taraftar için hayal değil. Yalnız golcü konusu önemli. Keza; Mohamed, herhalde yaşlı ve çok maaş alan bir oyuncu olsa gerek ki gözden çıkartılmış gibi duruyor.
***
Duyumlarımız uyarınca, Terim'in ideal 11'indeki golcü; Halil Dervişoğlu. Gedson hevesi de transfer döneminin bittiği güne kadar sürecek belli ki. Peki; sol stoper ve yedek kaleci ihtiyaçları sizce de daha öncelikli değil mi? Halil ve Gedson olmadan ligin ilk yarısı tamamlanır ama bu mevkiler boş kalırsa ödenecek bedel çok ağır olur kanaatindeyim. Üstelik, gayet ciddiye alınması gereken, yıllardır başarı hasreti çekilen sahnede, "Avrupa Ligi" gibi bir kulvar daha açılmışken.