Bulutların ardında
- Serkan Korkmaz Yazıları
- 08 Temmuz 2021, 22:32:39, Güncelleme: 09 Temmuz 2021, 06:50:05
EURO 2020'de sadece "kötü" değil "en kötü" idik.
Güneş'in dünkü basın toplantısı çok önemliydi. Keza (kendi tabiriyle) "dokuz günlük" kabusun ardından yapacağı değerlendirmeyle, Dünya Kupası'na dair beklentimizi belirleyecektik. İsviçre maçının hemen ardından konunun kendi açımdan muhabesini hatırlatayım.
Bence; Güneş turnuva dönüşü istifa etmeliydi. İstifa kabul edilirdi, edilmezdi ayrı bir konu. Ama o istifa sunulmadığı sürece kamuoyunda bir "iç soğuması" beklemek, kısa vadede hayaldi. Dürüst davranayım; ben TFF başkanı olsam istifa etmesini beklerdim ve ettiğinde de kabul etmezdim.
Basın toplantısında soru aldığı bölüme kadar sergilediği tavır bende "hatalarını kabul ettiği, dersler çıkardığı ve son bir şans daha istediği" izlenimini bıraktı.
Katar şansımız devam ettiği sürece ayrılması söz konusu olmayacak belli ki… Şansımızı yitirdiğimizde (umarım bu olasılık gerçekleşmez) istifa edeceğinin sinyalini verdiğini sanıyorum (umarım saflığımdan böyle düşünmüyorumdur). Özetle;
Güneş, (kızgınlığımı ve üzüntümü tam anlamıyla gidermese de) içimi soğutmayı başardı. İçinde Emre Belözoğlu'nun da olduğu yeni bir teknik kadroya hazırladı hepimizi.
Sadece Emre Belözoğlu'nun yeterli olmayacağı kanaatindeyim.
Avrupa'nın önde gelen kulüp ve milli takımlarındaki (misal; İtalya, İspanya) yapılanma detaylı bir şekilde incelenmeli, gerekirse yabancı profesyoneller de transfer edilmeli.
H H H
Bu arada, "Halil-Enes kavgası", "Altıntop'un tepkisi" gibi konu başlıklarındaki şeffaflığı dikkat çekiciydi.
Anladığım kadarıyla;
EURO 2020'nin en kötü futbolunu oynayıp, sonuncusu olarak tamamlamamıza dair TEK "kayda değer" tepki TFF Yöneticisi Hamit Altıntop'tan gelmiş… Bu vesileyle, süreçteki tek anlaşılır özeleştiriyi yaptığı kesinleşen Altıntop'a teşekkür ediyorum.
İnşallah o da bundan sonraki kritik süreçte daha çok söz sahibi olur. Benim tanıdığım Şenol Hoca bunu başarabilecek kadar sonuç odaklı ve komplekssiz bir futbol adamı. An itibarıyla "Hollanda'yı, Fransa'yı yenen bizim çocuklar" ile "Uluslar Ligi'nde küme düşen ve EURO 2020'de hezimete uğrayan" iki farklı Türk Milli Takımı var. Katar elemelerinde sıradaki üç maçın ardından yeni algımızın ne olacağıysa çok önemli. Ben bu üç maçın sonuna kadar umut etmeyi ve desteklemeyi sürdüreceğim.
Bence Güneş henüz batmadı… Sadece kalın bir bulut katmanının ardında kayboldu. Eylülde eskisinden de çok aydınlatıp, ısıtmasını diliyorum.
Güneş'in dünkü basın toplantısı çok önemliydi. Keza (kendi tabiriyle) "dokuz günlük" kabusun ardından yapacağı değerlendirmeyle, Dünya Kupası'na dair beklentimizi belirleyecektik. İsviçre maçının hemen ardından konunun kendi açımdan muhabesini hatırlatayım.
Bence; Güneş turnuva dönüşü istifa etmeliydi. İstifa kabul edilirdi, edilmezdi ayrı bir konu. Ama o istifa sunulmadığı sürece kamuoyunda bir "iç soğuması" beklemek, kısa vadede hayaldi. Dürüst davranayım; ben TFF başkanı olsam istifa etmesini beklerdim ve ettiğinde de kabul etmezdim.
Basın toplantısında soru aldığı bölüme kadar sergilediği tavır bende "hatalarını kabul ettiği, dersler çıkardığı ve son bir şans daha istediği" izlenimini bıraktı.
Katar şansımız devam ettiği sürece ayrılması söz konusu olmayacak belli ki… Şansımızı yitirdiğimizde (umarım bu olasılık gerçekleşmez) istifa edeceğinin sinyalini verdiğini sanıyorum (umarım saflığımdan böyle düşünmüyorumdur). Özetle;
Güneş, (kızgınlığımı ve üzüntümü tam anlamıyla gidermese de) içimi soğutmayı başardı. İçinde Emre Belözoğlu'nun da olduğu yeni bir teknik kadroya hazırladı hepimizi.
Sadece Emre Belözoğlu'nun yeterli olmayacağı kanaatindeyim.
Avrupa'nın önde gelen kulüp ve milli takımlarındaki (misal; İtalya, İspanya) yapılanma detaylı bir şekilde incelenmeli, gerekirse yabancı profesyoneller de transfer edilmeli.
H H H
Bu arada, "Halil-Enes kavgası", "Altıntop'un tepkisi" gibi konu başlıklarındaki şeffaflığı dikkat çekiciydi.
Anladığım kadarıyla;
EURO 2020'nin en kötü futbolunu oynayıp, sonuncusu olarak tamamlamamıza dair TEK "kayda değer" tepki TFF Yöneticisi Hamit Altıntop'tan gelmiş… Bu vesileyle, süreçteki tek anlaşılır özeleştiriyi yaptığı kesinleşen Altıntop'a teşekkür ediyorum.
İnşallah o da bundan sonraki kritik süreçte daha çok söz sahibi olur. Benim tanıdığım Şenol Hoca bunu başarabilecek kadar sonuç odaklı ve komplekssiz bir futbol adamı. An itibarıyla "Hollanda'yı, Fransa'yı yenen bizim çocuklar" ile "Uluslar Ligi'nde küme düşen ve EURO 2020'de hezimete uğrayan" iki farklı Türk Milli Takımı var. Katar elemelerinde sıradaki üç maçın ardından yeni algımızın ne olacağıysa çok önemli. Ben bu üç maçın sonuna kadar umut etmeyi ve desteklemeyi sürdüreceğim.
Bence Güneş henüz batmadı… Sadece kalın bir bulut katmanının ardında kayboldu. Eylülde eskisinden de çok aydınlatıp, ısıtmasını diliyorum.