Bayram olsa!

Klasik bir cümle var; "aklı derbideydi" diye... Bu klişe yargıya Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim için kısmen katılıyorum. Fatih Hoca, takımındaki her oyuncunun sezonun ilk üç resmi maçını kazanan ideal on birindeki kadar hazır olmadığını elbette bizden daha iyi biliyordur.
Yoğun maç temposunda hele hele son şampiyon Başakşehir'le yapılan ve ezeli rakip Fenerbahçe ile oynayacağı maçın öncesi ve arasında rotasyon onun açısından mecburiydi.
İlk yarı bitişinde sosyal medyadaki Galatasaray taraftarı çok bildik bir şarkıyı farklı sözlerle bir ağızdan söylüyor gibiydi; "Bütün dünya buna inansa/ bir inansa/ ilk çıkan Ömer Bayram olsa"... Uyum sürecindeki Etebo da ikinci yarıda toparlanmasına rağmen ilk yarıda çok etkisizdi.

***

Çok eleştirilen bir başka isimse Babel'di ama ben buna pek katılamıyorum. Hatta öz güvenli oynadığında Falcao ile iyi bir ikili olacaklarını sanıyorum. Belki de haksızım ama belirtmek isterim ki; Hollandalı oyuncunun "Arda derbi maça diri kalsın" diye ilk 11 soyunduğunu biliyor olması, final kararlarında tedirginliğine yol açmış olabilir.
İkinci yarıya temsilcimiz hızlı başladı. Feghouli'nin ofsayt nedeniyle sayılmayan şık golünde pek çok üst düzey hakem Diagne'nin aktif alanda olmadığı kanaatinde olabilirdi.
Bundan bir ay önce aklıma bile gelmeyecek bir cümle yazacağım:
"Belhanda bence oyuna geç girdi." Faslı oyuncu, ikinci yarıda vites büyüten Emre Taşdemir'in harika pasıyla attığı golle geceyi aydınlattı.
Herkes, "Taşdemir bu performansıyla derbide formayı kaptı" diye düşünürken sakatlandı. Saracchi'nin de sakatlığı düşünülünce bu kanatta Linnes'in alternatifsizliği sıkıntı yaratabilir. Maçın en iyi ismi, bir asist yapan stoper Marcao'ydu.