Kuruş değil Avro
- Serkan Korkmaz Yazıları
- 07 Temmuz 2019, 23:56:08, Güncelleme: 08 Temmuz 2019, 08:00:25
Günümüz spor endüstrisinin gerçeklerini idrak edemeyenler hayli şaşkın.
Spor kamuoyumuz basit bir gerçeği kabul etmekte zorlanacak kadar romantik; transfer parayla yapılıyor.
Daha doğrusu "parayı veren düdüğü çalıyor". Eğer Fenerbahçe kadar büyük bir kulüpseniz de parayı vermenize rağmen düdüğü çalamamak diye bir şey yaşanmıyor.
Galatasaraylılar'ın hem Rize'ye hem de Vedat'a önerdiği rakamlar daha azdı; konu bu kadar net.
Bu süreçte Muriç ismine çemkirenler kusura bakmasın onlar gibi düşünmüyorum; Süper Ligdeki TÜM takımlar için Vedat Muriç birinci forvettir.*** Bu çocuğu çok genç yaştan beri takip eden bir spor insanı olarak söylüyorum; sakatlık vb. sorunlar yaşamazsa çok kısa sürede önemli Avrupa liglerinin önemli takımlarında göreceğimize inanıyorum.
Oynadığı her sezon bir öncekinden daha iyi performans sergileyen, teknik ve fizik gelişimini mental gelişimiyle de taçlandıran bir futbolcu genç Vedat.
Üstelik kısa soluklu kariyerindeki son durağında, sadece hücum organizasyonlarında değil, saha içi - saha dışı tüm aksiyonlarda liderlik vasıflarıyla da ön plana çıkmayı başardı.
Kulüplerimizin finansal durumu uyarınca her transfer için "pahalı" diyebiliriz.
İçinde bulunduğumuz bu acı gerçeklikten bağımsız konuşursam ben bu transferi "hayli makul" olarak nitelendiriyorum.
Bir önceki cümlemi 'tuhaf' bulanlar -yakın geçmiş dâhil- Türkiye'de kimlere ne paralar verildiğine bir baksın bence. Geçen yıl Fenerbahçe formasıyla Soldado 6, Ayew 5, Frey 3, Slimani ise 1 gol attı. Vedat Muriç ise Çaykur Rizespor'da bu oyuncuların toplamından iki tane fazla gol attı (17). Muriç'in transferiyle birlikte sosyal medya mecralarından paylaşılan "Prizren Fenerbahçeliler Derneği" fotoğrafını sarı lacivertli camiayla bütünleşmesi açısından hayli önemsiyorum.*** Yazık ki, en az bir yıl daha, genç golcünün Avrupa'da piyasa yapması ve doğru yaşta, yüksek ücretle, takımına yüklü bonservis bedeli katkısıyla transfer olma ihtimali sadece ağırlıklı olarak Kosova Milli Takımı'ndaki performansına endeksli.
Yine de pek çok Avrupalı kulübün Kosovalı golcüye olan ilgisinin eksileceğini sanmıyorum. Bu denli övdüğüm Vedat Muriç'i talip olmasına rağmen alamayan Galatasaray için çok büyük bir kayıp yaşandığı kanısında değilim. Ancak oyuncu bu kadar istekliyken onu alamayan sarı kırmızılı yönetimin taraftar nezdinde önemli ölçüde puan kaybettiği gözden kaçmıyor. Bakalım kulübün şartları uyarınca hareket etmek zorunda olan Başkan Cengiz ve kurmayları bu puan kaybını telafi edebilecek mi?
Spor kamuoyumuz basit bir gerçeği kabul etmekte zorlanacak kadar romantik; transfer parayla yapılıyor.
Daha doğrusu "parayı veren düdüğü çalıyor". Eğer Fenerbahçe kadar büyük bir kulüpseniz de parayı vermenize rağmen düdüğü çalamamak diye bir şey yaşanmıyor.
Galatasaraylılar'ın hem Rize'ye hem de Vedat'a önerdiği rakamlar daha azdı; konu bu kadar net.
Bu süreçte Muriç ismine çemkirenler kusura bakmasın onlar gibi düşünmüyorum; Süper Ligdeki TÜM takımlar için Vedat Muriç birinci forvettir.
Oynadığı her sezon bir öncekinden daha iyi performans sergileyen, teknik ve fizik gelişimini mental gelişimiyle de taçlandıran bir futbolcu genç Vedat.
Üstelik kısa soluklu kariyerindeki son durağında, sadece hücum organizasyonlarında değil, saha içi - saha dışı tüm aksiyonlarda liderlik vasıflarıyla da ön plana çıkmayı başardı.
Kulüplerimizin finansal durumu uyarınca her transfer için "pahalı" diyebiliriz.
İçinde bulunduğumuz bu acı gerçeklikten bağımsız konuşursam ben bu transferi "hayli makul" olarak nitelendiriyorum.
Bir önceki cümlemi 'tuhaf' bulanlar -yakın geçmiş dâhil- Türkiye'de kimlere ne paralar verildiğine bir baksın bence. Geçen yıl Fenerbahçe formasıyla Soldado 6, Ayew 5, Frey 3, Slimani ise 1 gol attı. Vedat Muriç ise Çaykur Rizespor'da bu oyuncuların toplamından iki tane fazla gol attı (17). Muriç'in transferiyle birlikte sosyal medya mecralarından paylaşılan "Prizren Fenerbahçeliler Derneği" fotoğrafını sarı lacivertli camiayla bütünleşmesi açısından hayli önemsiyorum.
Yine de pek çok Avrupalı kulübün Kosovalı golcüye olan ilgisinin eksileceğini sanmıyorum. Bu denli övdüğüm Vedat Muriç'i talip olmasına rağmen alamayan Galatasaray için çok büyük bir kayıp yaşandığı kanısında değilim. Ancak oyuncu bu kadar istekliyken onu alamayan sarı kırmızılı yönetimin taraftar nezdinde önemli ölçüde puan kaybettiği gözden kaçmıyor. Bakalım kulübün şartları uyarınca hareket etmek zorunda olan Başkan Cengiz ve kurmayları bu puan kaybını telafi edebilecek mi?