Buna da şükür
- Serkan Korkmaz Yazıları
- 12 Haziran 2019, 01:36:42, Güncelleme: 12 Haziran 2019, 08:00:21
Kaç paraya, hangi takımda oynarsa oynasın, hangi maçta hangi golü atarsa atsın, Hakan'ın ise milli takımın ilk 11 oyuncusu olduğuna inanmıyorum.
Eğer bugüne kadar bu cümleyi kimse yazmadıysa hayli şaşırırım;
Yusuf her koşulda ve oynayabildiği her mevkide Hakan'dan daha iyi bir oyuncu.
Kenan o kadar kötüydü ki ikinci yarı başında Yusuf oyuna girerken Hakan sahada kalmayı başardı.
Yine de Yusuf'un Trabzon'dan takım arkadaşı Abdülkadir'in de aynı anda Hakan'ın yerine oyuna girmesi de çok daha mantıklı olabilirdi.
İlerleyen dakikalarda Abdülkadir'in İrfan Can yerine oyuna girmesine şaşırdığımı söylememe gerek yok.
"İrfan Can sakatlanmış olsa bile çıkartacağım kişi Hakan olurdu" diyeyim de siz anlayın.
Maça çok kötü başladık ve geleceği çok belli olan gol yedik.
İşin acısı ikinci golü yiyeceğimiz çok daha barizdi.
Fiziksel ve psikolojik durumlarını detaylıca bilmesem de Emre'nin ve Yusuf'un 30. dakika itibari ile oyuna girmesi benim açımdan zorunluydu.
Ozan henüz Süper lig seviyesini yeniden yakalamışken milli takımda bence hayli erken boy gösterdi.
İlk yarıdaki tek olumlu hareketi çok uzaktan çektiği şut sayesinde kazandırdığı kornerdi.
Bu kornerde farkı bire indiren golü attık ve umutlandık. Allah'tan İzlanda 2-0 ile yetinip kalesine yaslanmıştı.
O dakikalarda üçüncü golü aramamaları onların iş bilmezliği olarak hafızamda yer edecek.
Geride kalan iki maç öncesi alınacak iki puanın iyi olduğu görüşündeydim.
Yani; kaybedilmiş bir şey yok, her şey yolunda. Ama insan, toplamda altı hatta dört puanın elimizden sabun gibi kaydığını düşününce üzülüyor.
Buna da şükür...