Göçek faciası
- Serkan Korkmaz Yazıları
- 24 Kasım 2018, 00:49:25, Güncelleme: 24 Kasım 2018, 08:00:21
Baştan söyleyeyim;
Konyaspor'un penaltısı bence penaltı değildi. VAR'ın Hüseyin Göçek'i uyardığına eminim ama Serdar'a gösterdiği kırmızı kartla beraber geri dönülmez bir yola girdiğini düşündü ve saçmaladı.
Hakem, VAR kendisini uyarsa da izlememe kararını alabiliyor. Bu tip durumlarda VAR protokolündeki "izlemenizi öneriyorum" cümlesi hayli sönük bir ifade. Terminolojinin tekrar gözden geçirilmesi elzem. TFF ile G.Saray'ın devam eden sıkıntılı süreci tahminimce daha da büyüyecek.
Gelelim maça... G.Saray için "mecburiyetten 3-5-2 oynuyor" deniyor. Pek çok eksik var ama kenarda Nagatomo ve Linnes gibi iki sol bek oynayan topçu varken, iç sahada bu taktiğin bir zaman kaybı olması sürpriz değildi zannımca.
Jahoviç gibi bir golcü iki muazzam fırsatı hoyratça harcamasa, 50. dakikada durum 0-2 olabilirdi.
Dakikalar 60'ı gösterdiğinde ise bir topu direkten dönen Konyaspor'un 3-4 farklı bir üstünlüğüne tanıklık ediyor olabilirdik.
Her ne kadar hunharca eleştirsem de Belhanda için Fatih Terim'in dediği noktaya geldim; bölgesinde alternatifsiz. Fernando'nun maç eksiği, Selçuk'un vasatı dahi yakalayamayan (yıllardır) performansı da eklenince, takımda kimin ne yaptığı çok da önemli olmuyor.
Dün akşamın ardından G.Saray'ı çok zorlu bir maç maratonu bekliyor.
G.Saray'ın, Belhanda, Rodrigues ve Nagatomo'suz gol atması çok zor gözüküyor. İşin daha da enteresanı;
Ozan, Maicon ve Serdar üçlüsü ve Muslera'nın savrukluğuyla G.Saray'ın gol yememesi de mucizelere kalmış.
Bu maç maratonunda Keçiörengücü ile kupa maçlarını dahi garanti gören çok sayıda G.Saraylı olduğunu sanmıyorum. Penaltıları -bence- penaltı değildi ama şunu da belirteyim ki; iyi oynayan Konyaspor, bir puana sevinmiyor olabilir.