Burulma

Şunu baştan bi' söyleyeyim;
G.Saray gibi büyük kulüpler herhangi bir yenilgiden sonra hakem makem dememeli! Koskoca kulübün, çuvalla para harcanan futbol takımı, ''bu sene küme düşer'' denen Kasımpaşa'ya yenildi sonuçta. Fakat;
Tolga Ciğerci'nin ilk sarı kartının yanlış olduğunu, Kasımpaşa'nın 2. golünden önce G.Saray'ın bir penaltısının verilmediğini yazmak zorundayım.
Bu önemli detaylara karşın, gerek ligde, gerek kupada, Kemal Özdeş ve talebelerinin çok az övgüye mazhar olan performanslarına zeval getirmek istemediğimi de belirtmeliyim. Bruma'nın 18 'de oyundan alınması çok önemliydi elbet. Tudor'u bu tepkiye iten gerekçeler, gelecek senenin G.Saray'ını kurgulayanlarca (varsa öyle birileri) iyi analiz edilmeli.

Vehameti görmüyorlar mı?
Ben o kişilerin yerinde olsam, seneye ne Sneijder, ne Bruma, ne Selçuk, ne de Tudor'u kulübün bünyesinde göremezdiniz.
''Bekara, karı boşamak kolay'' kuşkusuz.
Carole'u Sabri kadar eleştirmeyenler, Bruma'yı 50 milyon euroya satmayı planlayanlar, Adebayor'u, Love'ı, Eto'o'yu izliyorlar mı? Her daim ''Selçuk'un yanına orta saha'' arayan gözler, artık ''Selçuk'un yerine orta saha'' gerektiğini hâlâ mı çözemediler? G.Saray'a, kudret, ruh ve akıl lazım. Muhtaç olduğu kudret, asil DNA'sında mevcut da, akıl ve ruh için ne yapmalı, bilemiyorum.
Bu kulübü sevenler, kurtuluşuna dair fikri olanlar, kuliste değil, çıksınlar ve sahnede konuşsunlar artık. Ezeli rakip Fenerbahçe karşısındaki durum bile (bu sezon tüm branşlarda FB: 17 – GS: 1) vehameti görmeye yetmiyor mu?