Özlenen duygu
Tolga Ciğerci ve Eren Derdiyok...
Muslera'dan sonra Galatasaray ilk 11'ine yazılacak ilk iki isim.
Fakat hafta içi karışan Florya'da zorunlu barışın sonrasında çıkan konsensüs dün akşamki takımı uygun görmüş belli ki.
Tolga'nın ayak tabanından sakat olduğu iddia ediliyor. Eren'in yedek soyundurulmasının benim nezdimde hiçbir mantıklı sebebi yok.
Barış Şimşek ve yardımcıları, ofsayttan bir gol vermelerinin yanı sıra, iki net penaltı ve bir kırmızı kartı görmeyerek, ilk 45'teki performanslarıyla uzuuun bir tatili hak ettiler. İlk yarının en kötüsü hakemlerdi.
Bruma'yı yere göğe sığdıramayanlardan değilim. İlk yarıda topu her alışında saçmaladı.
Sanırım devre arasında Riekerink ya da arkadaşları daha sakin olması yönünde bir telkinde bulundu. İkinci yarıda daha derli topluydu. Linnes, Carole'ün ortalama performansından daha iyiydi.
Hoşgeldin Sneijder!
Derbi maçta erken kenara alınan ve hafta boyunca yaşananlarda başrolü oynayan Sneijder güzel futbolunu muazzam bir frikik golüyle taçlandırdı. Topun aldığı falso, direğin dibinde düştüğü yer, uzun yıllar konuşulacak. Sahanın en iyisi tartışmasız Sneijder'di. Kendisine bu maça kadarki dört asistine rağmen "sezona hoş geldin!" demek lazım.
Alınan galibiyete karşın, pek çok futbolcunun -hala- 90 dakikalık yakıta sahip olmaması dikkatimi çekti. Statta Bursa taraftarı dahil 15000 kişi olması manidardı.
Taraftarın önemli bir bölümü Barcelona ile oynanan basketbol maçını tercih etti.
Sonuçta gerek Seyrantepe gerekse Zeytinburnu'ndaki sarı-kırmızılar için müthiş bir gün geride kaldı. G.Saray gibi bir kulübün en önemli iki branşında aynı anda müsabaka yapmasına yönetimin mani olmaması sertçe eleştirilmeli. Futbolda bir silkelenme, basketbolda tarihi bir zafere tanıklık eden G.Saraylılar, uzun bir aradan sonra büyük kulübün parçası olmanın tadını çıkardılar. Bu özlenen bir duyguydu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.