Podolski Bey
- Serkan Korkmaz Yazıları
- 02 Ekim 2016, 21:13:05, Güncelleme: 03 Ekim 2016, 00:14:51
Peşinen söyleyeyim; bu yazıda Selçuk İnan övgüsü bulamayacaksınız.
İlk devrede, -önemli bir kısmı Selçuk yüzünden- Galatasaray'ın saha içindeki cümleleri uzadıkça uzadı.
Sabri'nin ortaları, Bruma'nın fuleleri derken birkaç devrik cümle ve yenilen golle ilk yarı su gibi geçti.
SADECE FRİKİK ATARAK OLMAZ
Tolga Ciğerci çok iyi bir orta saha oyuncusu ama, takımın saha içi liderliği ve oyun kurucu rolü ona ağır geliyor.
Bu başrolün ona kalma sebebiyse elbette ki; Selçuk İnan'ın performansı.
Kesinlikle futbola ve futbol kariyerine odaklı bir yaşam sürdüğünü düşünmüyorum.
Çuvalla para, kamyonla kupa kazandı ve doydu herhalde.
Uzunca bir süre penaltı ve frikik golleriyle tutundu kariyerine. Dün akşam da öyle oldu. Bu daha ne kadar böyle devam edecek bilemiyorum. Kendisi Galatasaray'ın tüm oyun kurgusunda, bu derece vazgeçilmez olmayı uzunca bir süredir hak etmiyor. Sadece frikik atarak, G.Saray'ın kaptanı ve saha içindeki en kritik oyuncusu olunmaz.
SNEİJDER DE YEDEK KALABİLİR
Sabri içinse söz çoktan bitti; G.Saray ile birlikteliği sona ermiş bir evlilik gibi. Sneijder'in de birkaç maç yedek soyunması, dünyanın sonu olarak görülmemeli. Dünkü ilk onbirde, Selçuk, Sneijder ve Sabri'nin yerine muadilleri oynasa rahatça kazanılan bir maç izlerdi Galatasaraylılar.
Bu performanslarından sonra, Podolski ve Cavanda'yı bir sonraki maçta sahada görmüyorsak, ortada ciddi bir adaletsizlik var demektir.
İkinci yarıda Podolski (Sneijder'in sakatlığı nedeniyle), Cavanda ve Sinan Gümüş değişiklikleri Riekerink'e ilaç gibi geldi. Alman golcü attığı iki güzel golün yanı sıra, sakatlıktan dönmüş bir oyuncu için hayli fit ve diriydi.
Yeşil sahalara, takım için tehlike çanları çalarken, imdat çağrısına dört nala koşan süvari birliği gibi döndü. Tam zamanında...