Pozitif bir yazı (!)
- Serkan Korkmaz Yazıları
- 21 Nisan 2016, 00:21:51, Güncelleme: 21 Nisan 2016, 01:02:41
İşin ilginç yanı içlerindeki "en sağ bek" Sabri sağ açıktı. Tuhaftır; Sabri'nin oyun içinde, ön libero, forvet arkası gibi farklı rollere soyunduğuna da tanıklık ettik. İlerleyen dakikalarda Tarık Çamdal bile oyuna girdi ama -manidardır- Linnes, hâlâ yoktu.
Sakın bu oyuncuya özel bir hayranlığım olduğu, muhakkak oynaması gerektiğine inandığım düşünülmesin. Ondan bahsetmemin nedeni başka. Bu oyuncunun bütçesiyle, -hem de- Burak bağıra bağıra Çin'e gidiyorken, neden bir golcü transfer edilmedi, garipsemekteyim.
Riekerink, 4-6-0 ile 4-5-1 arası salınan dizilişini ve taktiğini anlayamadım.
"G.Saray fena oynamadı aslında" diyen vardır içinizde. Onlara, Galatasaray'ın karşısında beklediğimden daha zayıf ve heyecansız bir Rizespor bulduğunu vurgulamak isterim. Ne Hikmet Karaman'ı, ne de ev sahibi takım oyuncularını değil, tribünleri boş bırakan yeşil mavili taraftarı suçlamak daha adaletli olur.
O tribünlerin neden dolmadığı, sadece Rize Kenti'nin sorunu olmasa gerek.
Sonuçta; bu denli sağ beki ve bu denli solağı aynı anda buluşturan irrasyonel Galatasaray kurgusu, deplasmanda avantajlı skoru yakalamayı başardı.
'Kötü maçtı' diyemem
Rize'nin 82'de ofsayt gerekçesiyle sayılmayan golündeki bayrak hiç kalkmayabilirdi.
Makiadi'nin gördüğü iki sarı kart toplamda bir sarı kart dahi etmezdi. Hakan'a çıkan kırmızı da hatalıydı. Ali Palabıyık ve yardımcıları hayli formsuzdu.
Özetle; baştan aşağı, tuhaf bir maçtı.
Boş tribünleri, anlaşılmaz taktikleri, acayip dizilişleri ve ilginç golleriyle.
Bu kadar çok olumsuz sıfatla bezediğim yazıya rağmen, finalde "kötü maçtı" diyemiyorum. Bu kadar acayipliğin içinde, bunu söylerken kendimi hiç de kötü hissetmediğimi söyleyerek bitireyim.