Donk, gonk ve zonk!
Sabri ve Bilal sakat değillerse Tarık ve Rodriguez (hatta Chedjou) nasıl ilk onbir oynar, birisi bana tek bir sebep göstersin. Denizli sayesinde (yüzünden) bir süredir Tarık'ı izliyoruz... Açık konuşayım; PTT 1. Lig'de Tarık kadar oynayabilecek pek çok sağ bek var. Bilal ise; üstelik Sneijder de yokken, nasıl Rodriguez ve Chedjou'nun arkasına konur, inanılır gibi değil. Sabri ve Bilal'in ortak suçu (!) Hamza Hoca'nın oyuncuları olmak mı?
Hamzaoğlu'nun bıraktığı Galatasaray ile Denizli'nin, beş lig, bir buçuk Avrupa, iki kupa maçı oynayarak 2015'i tamamladığı Galatasaray arasında, Hamzaoğlu lehine ciddi farklar var. Kimse bana ''Sneijder ve Burak yoktu… Podolski sakatlandı'' falan demesin. Podolski sağ kanatta eli havada oynayıp, kimsenin atmadığı pasları beklerken takım daha iyi değildi.
Bazı futbolcular yolcu
Denizli'nin hala olmayan yardımcılarıyla ilgili olarak, yedek kulübesinden sık sık çıkmak zorunda kalan tercüman Mert Çetin'in verdiği görüntü çok şey anlatıyor. Mert Çetin n'apsın; omuzlarında hissettiği sorumluluk duygusuyla bir şeyler yapma uğraşında.
Kendisi asli işini hayli iyi yapan, takdire şayan birisi. Fakat; mücbir sebeple, Galatasaray'ın olmayan yardımcılarının boşluğunu doldurmak zorunda kalıyor.
Keza futbol maçı gibi, bir çift gözle idare edilemeyecek, son derece dinamik bir aksiyonlar silsilesi sırasında bu refleksi kaçınılmaz bir tezahür. Kimse Mert'i eleştirdiğimi falan düşünmesin. Görüşüm kayda geçsin; HELÂL OLSUN!
Donk transferiyle toparlanan moraller dün akşamki puan kaybıyla yerle bir.
Yönetim, Denizli ve bazı topçular için çanlar değil, gonklar çalıyor. Bu takımın sezon sonunda duyacağı ses ise, TV yarışmalarında verilen yanlış yanıttan sonra çalan ''zonk!''
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.