G.Saray'ın Aygün'ü
Amrabat 9 milyon euro ise, Bruma 50 milyon eder etmesine ama; konu 10 milyon euro edip etmeyeceğidir:
Keza bu paraya rahatlıkla bir Arda fabrikası dizayn edilip birkaç yıl boyunca işletilebilir. Arda'nın Atletico Madrid'e iyice pişirildikten sonra anca 14 milyon euro'ya satıldığı da unutulmamalı.
Neyse sizi rakamlara boğmayayım da sadede geleyim. Bruma şüphesiz ki iyi bir futbolcu olacak.
19 yaşındaki yıldız adayının giderken para kazandıracağını hiç sanmasam da, orta vadede faydalı bir oyuncu olacağını itiraf etmeliyim. Ziraat Türkiye Kupası bu tip oyuncuların yükselmesi için eşsiz bir sahne olduğunu dün gece bir kez daha gösterdi. Geçen yıl Eskişehirli Erkan Zengin'in İsveç Milli Takımı'na kadar uzanan macerasının kırılma noktası şüphesiz ki Ziraat Türkiye Kupası'ydı.
Salih Uçan için de öyle...
Kupa iyi bir fırsat
Madalyonun diğer yüzüne gelince… Ziraat Türkiye Kupası maçları Bruma örneğinde olduğu gibi umut vadeden potansiyelleri ortaya çıkarttığı kadar, abartılı beklentileri sonladırmakta da ideal.
Ceyhun, Aydın ve Amrabat'ı, hatta biraz zorlarsak Emre Çolak'ı bu kümeye katabiliriz. Özellikle Amrabat'tan hiç umudum kalmadı.
Kendisi bana fazlasıyla 90'lı yıllardaki fenomen Fenerbahçeli Aygün'ü hatırlatıyor. Ona''enerji kaybı'' diyeceğim ama ayıp olacak. En iyisi demiyeyim...
Riera dün gece yine çok iyiydi...
Bu usta topçunun Galatasaray'ın ideal 11'inde yer bulamamasını hiç anlamıyorum. Ufuk ve Aykut varken Eray'ın A2 takımının kalecisi olması şaşırtıcı olmayacak.
Sonuçta Roberto Mancini, Ziraat Türkiye Kupası'ndaki fırsatı algılamış görünüyor.
Bakalım sarı-kırmızılıların neredeyse yalnız kaldığı sahnede 8 yıllık özleme son verebilecek mi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.