Tek düşünce!
Fenerbahçe'nin Avrupa mesaisinde tanıdık bir rakip... Maç önü yok öyle yok böyle takım demek yerine bir geçen sezonki maç sonuçlarını hatırlatmakta fayda var derim. Twente-Fenerbahçe: 0:1, Fenerbahçe-Twente: 5:1. Sarı lacivertliler topu yine rakibe bırakarak derin savunma anlayışı ile maça başladı ve rakip ön alan baskısında uzun topla çıkmak istedi. Bu zaman zaman olabilir ama önce bir pas şablonu olur, bunu denersin. Sonuna kadar pres, çok güçlü olur ise En-Nesyri'ye vurarak çıkıp ikinci topu alıp rakip alana yerleşirsin. Fenerbahçe böyle, kendi yarı alanında oynayıp, hızlı geçiş hücumu yapıp çıkmak istiyorsa, bu sahaya çıkan üç forvet oyuncusu ile olmaz... Çünkü hiçbiri atletik oyuncu değil.
Amrabat her pozisyonda niye iki stoperin arasına atıyor anlamadım. Baskı olur, sayısal eşitlikle olur tamam ama 3'e 1 iken bunu yapması çok doğru değil. Szymanski'nin üç tanesi değil, bir tanesi bile oynamaz Fenerbahçe takımında... Sağ bekte Mert Müldür, Sol bekte Osterwolde ile bu lig bitmez... İkinci yarıdaki rakip sahada ve kalesine yakın oynanan oyun, sarı lacivertli oyuncuların özelliklerine daha uygundu ve nitekim golde geldi.
Mourinho'nun Fenerbahçe'yi öyle fantastik bir hücum takımı oluşturmasını ve oynatmasını beklemek bence çok zor. Böyle bir derdi de yok zaten bunu bir herkes kabullenmeli, onun tek düşüncesi kazanmak odaklı bir takım ve oyun oynatma yani kısaca oyununu erteleyip maçı kazanmak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.