Yakıştı

Yer Dortmund, 80 bin kişilik stadyumda 60 bin taraftarımız takıma destek verdi. Bu büyük destek, coşku ve enerji ile A Milli Takımımız maça iyi başladı. Bu coşkuyla golü de bulduk. Golden sonraki süreçte top rakipteyken takımımız doğru adam paylaşımı yapamadı. Hem pres hem topu kaptırdıktan sonrası karşı presi başaramadık. Bu da takımın geriye koşmasına neden oldu. İşin enteresanı şu oldu: Gürcü takımından açık alanda atak beklerken biz set hücumunda gol yedik. Hem de savunmamız yerleşmişken.

Gürcistan, Napolili Kvaratskhelia'nin önderliğinde oynamaya çalışan bir takım. İlk yarıda az temaslı futbol oynadık. Daha ofansif oynamamız gerekiyor. Kaan Ayhan'ın orta sahada olmaması gerek. Arda çizgide olmamalı. Arda içerde oynamalı. Arda çok da temposuz oynadı. İlk yarıda hiç etkili olamadı. Top bizde rakip organize. Yani bizi set hücumuna ittiler. Top onlarındayken 3-5-2, top bizdeyken 5-3-2 oynadılar. Orta sahanın merkezini ve savunmayı kapattılar. Ofsayt diye verilmeyen golümüzde olduğu gibi geçiş oyunu oynamalıydık. Duran topları da doğru kullanamadık.

Topu bize bırakınca bizim saha içi organizasyonumuz 3-1-5-1 olmalı. Orta sahada, sağ çizgide ve forvette oyuncu tercihleri doğru değildi. Orkun sahada yoktu. Mert hücuma destek verdi ve golü attı.

Orijinal forvet olan Cenk Tosun ile başlamak daha doğruydu. İyi bir sezon geçirmedi ama koşu mesafesi fazla değildi. Rakip savunmayı önde kurduğu için Cenk daha başarılı olurdu. Barış Alper açık oyunda iş yapar. Set hücumunda iş yapamaz.

İkinci yarıda Montella doğruyu buldu. Zaman zaman sıkıntı yaşasak da kazanmasını bildik. Arda Güler maçın kırılma anında şapkadan tavşan çıkardı ve attığı muhteşem golle galibiyetin kapısını açtı. 3-1 kazandık, moral elde ettik. Tribündeki gurbetçilerin mutluluğu muhteşemdi. Bu galibiyet Türk halkına çok yakıştı. Montella'nın Portekiz ve Çekya maçlarına daha iyi çalışması ve gerekli önlemleri alması gerek. Galibiyet bizi yanıltmasın, ayaklarımız yere sağlam basmalı. Gürcistan 24 takım arasından en kötü takım.