Soru işaretleri
Avrupa Şampiyonası başlangıcında istesek bu kadar güzel bir gruba düşemezdik. İlk maçı bizden seviye olarak çok altlarda olan Ermenistan ile dışarıda oynamamız önemli bir avantajdı. Alacağımız bir galibiyetle turnuvaya moralli başlamamız çok önemliydi. Tabii bu düşünceler hep teoride... Saha içinde pratiğe dökecek, organize edecek kişi teknik direktörümüz Stefan Kuntz'dur. Böylesine zayıf bir ülke takımına karşı yine anlamsız üçlü dizilişle oyuna başladık. Top ayağımızdayken yerleşmiş savunmaya karşı hücum edemedik. Kalemizde golü de gördük. Kimin ne yapacağı belli olmayan içgüdüsel bir oyun ve şansımızın da yaver gitmesiyle Orkun'un attığı golle devreye 1-1 girmeyi başardık. İkinci yarıda Kuntz kendi yaptığı hatadan dönerek Kerem ve Salih'i de oyuna aldı.
Saha içinde pozisyonuna uygun oyuncularla 4-3-3 sistemine geçmemiz, İkinci golü atan Kerem'in de bütün hücum aksiyonlarında yer almasıyla Kuntz kendi kendini tekzip etti. Çıkardığı yanlış formasyon ve oyuncular ilk yarının çöpe atılmasına yol açtı. Saha içinde özellikle ilk yarıda dinamik bir takımımız olmadığı gibi oyun planımız, şablonlar, prensipler, bir yıla yakan A Milli Takımı çalıştıran Kuntz'un oyun anlamında hiç elinin değmediğinin net göstergesiydi. 5 takımın yer aldığı, 8 maç oynamayacağımız ve ilk 2'nin çıkacağı çok kolay bir grupta Kuntz'un göstereceği performans daha ilk maçta herkesin kafasında soru işaretleri bırakmaya yetti de arttı bile… Belki Ermenistan'ı yendik ama aynı sorunlar devam ederse Hırvatistan maçı bizim açımızdan tam bir felaket olabilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.