Çetrefilli!

Trabzonspor'un Basel gibi seviyesinde olmayan kötü bir takıma Konferans Ligi'nden elenmesinden sonra iç sahada ligdeki belki en zayıf takım olan Ümraniye ile karşılaşması ve bu maçtan alacağı galibiyet moral motivasyon açısından önemliydi. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. 726 gün sonra bordo-mavililer iç sahada yenilmezlik serisini Ümraniye gibi kendisinden çok zayıf bir takıma karşı mağlup olarak sonlandırmış oldu.

Abdullah Avcı seçimlerini de anlamak mümkün değil. Larsen'i böylesine topa sahip olup set hücumu yaptığı bir maçta oynatması, orta saha tercihlerinde Siopis- Doğucan gibi birbirini tamamlayan ancak anahtar pas atamayan düz oyuncularla maça başlaması.. Umut'u oynatmak için Gomez'i hücumda kanatta oynatmanın gereğini anlamış değilim. Takım kurgusunda bir tek adam eksilten, bire bir oynayan, rakibe probem çıkaran tek oyuncu Abdülkadir Ömür ve burda oyuncu seçimlerinde büyük yanlışlık var. Çünkü böyle adam eksilten oyuncu profilleriyle oyuna başlanmadığı gibi transferde de böyle oyuncuların tercih edilmemesi büyük hataydı. Kaldı ki ilk 45 dakikanın en iyisi 2 topu direkten dönen Ömür'dü. Abdullah Avcı yalnız bu maç özelinde değil Basel maçında da yaptığı her oyuncu değişikliği ile ve hamlelerle takımını ileriye gitmesi gerekirken daha da geriye geldi. Oyun da içinden çıkılmaz, çetrefilleşmiş, kimsenin anlam veremediği iç güdüsel bir saha içi görüntüsüne dönüştü. Abdullah Avcı'nın transfer politikasında büyük hataları tabii ki vardı. Başkan Ağaoğlu'nun önünü görmeden geçen seneki bütçenin nerdeyse 2 katına kadar çıkarması ve de hocasına 'dur' demeyip yanlış ve kalitesiz oyuncu transferine izin vermesi, üstelik bunu da yüksek rakamlarla gerçekleştirmesi hataydı. Yalnız takımın bu senesini değil gelecek yıllarını da riske attı.