Derbinin çok önemliydi. Galatasaray yenerse zirve yarışında puan farkını sezon başında iyice açacaktı. Eğer Beşiktaş kazanırsa gizli lider konumuna gelecekti ve iki takım için çok farklı senaryo ortaya çıkacaktı. İlk yarıda topla oynamada Galatasaray yüzde 42, Beşiktaş yüzde 58. Ama tüm veriler sarı kırmızılı takım lehineydi. Beşiktaş orta sahada bir fazlayı 4/2/3/1 ile oynayarak Galatasaray'ın 4/4/2'sinin özelikle bu bölgede topa sahip olma üstünlüğünü üretkenliği dökemediğinden skor olarak ilk yarı 1-0 yenik soyunma odasına gitti. Tabii ki çok pozisyonun olmadığı bu maçlarda duran topların önemi çok fazladır. Hele bir de takım boy ortalaması iyi ise Galatasaray gibi bu farkını ortaya koyup öne geçmek için bir hücum ve gol anahtarı olarak kullanırsın. Sanchez sırf attığı gol için değil oynadığı savunma oyunu ile sahanın en iyisiydi. Sanchez ve Sara sahanın en iyisiydi.
İkinci yarı yine duran top, yine topun başında Sara, yine ilk duran toptaki gibi adrese teslim bir orta. Bu sefer başka bir uzun boylu ve gol atma üstadı Osimhen ile fark ikiye çıktı ve neredeyse dakikalar 70 olduğunda maçın fişini sarı kırmızılılar çekmişti. Son bölümde Okan Buruk, Osimhen'i çıkararak orta sahaya Mertens'i aldı. Buradaki sayısal eşitliği sağlayarak doğru bir hamle yaptı. Maçın başından sonuna kadar kazanmayı hak eden bir Galatasaray vardı. Beşiktaş neredeyse hiç zorlayamadı sarı kırmızılı takımı. Galatasaray bu galibiyetle yalnız üç puan almadı aynı zamanda rakiplerine karşı ciddi bir psikolojik üstünlük de kazanmış oldu.