Kazanmayı bildi

Trabzonspor, Karagümrük maçına gelmeden önce 25 maçtır kaybetmeyerek ve son 6 maçını kazanarak çok başarılı bir performans çizmişti. İster istemez bu uzun süre mağlup olmama serisi takımda baskı da yaratabilirdi. Bu baskıdan çıkmak için sadece teknik ve taktik yeterli olmaz. Takımın fiziksel gücünden daha güçlü bir zihinsel yapısı olması gerekir. Bordo-mavililerin ligin ortasına yaklaşırken 'ha bugün ha yarın takılacak' derken, üzerine strese girmesi düşünülürken, aksine her hafta bu psikolojik savaştan başarıyla çıkmasını biliyor. Bu zihinsel kuvvet, oynanan oyundan ve alınan 3 puandan daha önemli. Puan gelgitleri yaşamadan sürdürülebilir bir mental yapının oyuncuların üzerinde takım halinde oluşması bu başarıdaki en önemli faktördür. Trabzonspor belki çok yüksek tempoda oynamadı, topa da fazla sahip olmadı. Ancak gücünün yüzde 50'siyle bile 2-0 gibi net bir skorla 3 puanı kopardı. İki savunma bekinin kendi mevkisinin dışında oynayan isimler olması, hücuma katkılarını sınırlandırıyor. Abdullah Avcı da savunma oyuncularının yerinde kalmasını istiyor. Orta sahada Siopis ve Hamsik de savunma güvenliğini ön plana alınca rakibe pozisyon verilmiyor. Trabzonspor; Abdülkadir, Nwakaeme, Cornelius ve Djaniny gibi rakip yarı alanda problemi çözen anahtar oyuncularla maçı kazanmasını bildi. Zaten ilk 14 haftalık periyotta kontrollü oyun ve oyuncu kalitesi farkıyla puanları toplamayı becerdi. Bordo-mavililer, dün İstanbul'da Karagümrük karşısında 'oyunu erteleyip, 3 puanı kazanmayı bildi'. Trabzonspor'un kazanarak devam etmesi tüm rakipleri üzerinde de baskıyı artırıyor. Diğer takımlar maçlarını artık sadece kazanmak üstüne kurmak zorunda çünkü puan kaybettikçe Trabzonspor'u yakalamak çok daha zor olacak. Ligin bitimine çok olmasına rağmen Karadeniz temsilcisinin önemli bir avantaj yakaladığını söyleyebiliriz. Önümüzdeki süreci futbolseverler olarak merakla bekliyoruz...