Tercih!

Trabzonspor, Roma karşısında oyun ilk devre orta sahada karşılayarak, pozisyona bağlı top rakipteyken saha içi savunma organizasyonu tercih etti. Özellikle ilk 15 dakikadan sonra Roma, daha fazla Trabzonspor'u ikiliüçlü sıkıştırmalarla alan-zaman vermeden, oyun kurumunu engellediği gibi Trabzonspor'un topla hızlı ve topsuz hücum geçişlerini de etkisiz hale getirdi.
Bu tercih bordo-mavililer adına orta saha oyun dengesi sağlasa bile son haftalardaki savunma zafiyeti saha içinde giderme adına bu oyun anlayışıyla ilk devreyi bitirdi.
Hücum üretkenliği ve organizasyonu tabii ki yetersizdi.
Bunun en temel nedeni de rakip ceza sahası ve yarı alanından uzak oynanan oyundu.
İkinci devre yenilen golde burada özellikle Berat'ın savunma zafiyeti olduğu gibi savunma içindeki İsmail'in geç kaldığı kademeden bordo-mavililer gol yedi.
Bundan sonraki süreçte yenilen golden sonra alınacak risk ve bunun yarattığı olumlu psikolojiyle öne çıkan, öne çıktığı zaman da oyun farklılığı getiren Trabzonspor, Cornelius'un attığı güzel golle de beraberliği yakaladı. Cornelius'un ikinci oynadığı maçta gol atması, hem kendi hem takım adına önemli.
Oyun anlamında Sörloth'un ikizi olabilecek özellikleri taşıyan, hatta kafa toplarındaki darbesi etkinliği bir tık fazla olan Cornelius, Trabzonspor'un bu sezon santrfor eksikliğini de gidereceğini düşünüyorum.
Trabzonspor golden sonra Nwakaeme'yle gol kaçırdığı gibi daha fazla Roma ceza sahası içine giren, rakip yarı alanda oynayan, istediği hücum o kalitesini de ortaya koymaya başladı. Kırılma anlarını yediği ikinci golden önce kendi lehine de çevirebilirdi. Final paslarında, son vuruşlarında bu beceriyi gösteremedi.
"Futbolda her tercih bir şeylerden vazgeçiştir". İlk yarı oynanan savunma, rakipten çekinme ve boşa geçen bir ilk 45 dakika. İkinci yarı Trabzonspor kendi oyuncu özellikleriyle yediği golden sonra öne çıkması, gol bulması, goller kaçırıp Roma'yı rakibi geriye itmesi, Trabzonspor adına oynanan güçlü yönlerinin öne çıktığı etkili futboldu.
Futbolda savunma önemlidir. Top rakipteyken Trabzonspor'un bir savunma planı olmalı ama sahada 2. devre gibi farkı yaratan; saldırgan olmak, hücumda bütün alanları, opsiyonları denemek, oyun farkını ortaya çıkartır. Roma maçının tam da hikayesi budur.