Geceyle gündüz kadar!

Trabzonspor geçen sezondan kalma hücum performansını ortaya koyarak, topa ritim veren organize ataklar, oyuncu hareketliliği, taktik disipline bağlılık ve yüksek konsantrasyonla hareket etti.
Top rakipteyken takım savunması yaparak ön alan baskısını kontrol ettiler. Alanları doğru paylaşarak rakibine de zafiyet yarattığı zamanlarda da skor yapmasını bildi.
Tabii ki coşkusu, mücadele ve hırsı, saha içindeki oyuncuların birbiriyle kurduğu iletişim alınan farklı galibiyetten de önemliydi.
Oyunun ve oyuncuların verdiği bu mesaj çok fark ettirdi.
***
Bu arada sakatlanan Abdülkadir Ömür'e geçmiş olsun dileklerimizi iletelim. Bu sakatlığı inşallah en kısa zamanda atlatır.
Böyle yetenekli bir oyuncunun sahalara dönmesi, hem Trabzonspor hem de Türk futbolu için çok önemli.
Trabzonspor pas oyunu yaparken Uğurcan'ın ayaklarını kaleden başlayarak oyun kurmaya çalışan bir takım olarak daha fazla kullanmalı.
Uğurcan'ın geriden başlatacağı ve servis yapacağı toplar çok önemli.
Onun daha fazla çalışarak ayak tekniğini geliştirmesi gerekiyor.
***
Bordo-mavililerin, uzun bir aradan sonra ilk defa rahat ve keyifli maç seyrettirdiğini düşünüyorum.
Atılan goller hem çok şıktı hem de hazırlanış ve organizasyon bakımından eksiksizdi.
Trabzonspor'un, oyununun bu oyuncu topluluğuyla gelişmesinde ve değişmesinde en büyük katkı şüphesiz ki teknik direktör Abdullah Avcı'nın.
Ülkemizde teknik direktörün bir takıma verdiği katkının yüzdesi tartışılır.
Bunlar rakamlarla ölçülecek ucuz ifadeler olamaz.
Abdullah Avcı gelmeden önce ve geldikten sonra aradaki fark, 'geceyle gündüzün' farkı kadar büyüktür.