Hakları yok

Trabzonspor geçen hafta G.Saray'a karşı İstanbul'da baştan sona iyi oynadığı maçta aldığı üç puanın moraliyle, yaklaşık 10-11 futbolcusu eksik Antalyaspor'a karşı elbette favoriydi. Özellikle son zamanlarda Trabzonsporlu oyuncuların bir türlü oyuna girememesi, tempo yapamaması, çok ağır oynaması, aynı zamanda takım halindeki hareketsizlik, bire birde alan yaratmaması, yardımlaşamaması bunun da ötesinde zaman zaman da sorumluluk alamayan bir görüntüde; bu kadar önemli bir maçta bu kadar olumsuzlukların yer aldığı bir 90 dakikada galip gelmek çok zordu. Ve de futbolda bazen bu kadar kötü oynadığınız zaman bile oyunu erteleyip skoru alabilirsiniz. Ama Trabzonspor; Alanyaspor deplasmanının son dakikası, A.Gücü maçı ve bu maçta olmak üzere; öne geçtiği karşılaşmalarda oyunu ve skoru tutamamanın sıkıntısı zaten bu sene en fazla yaşayan takımdı.

***

Bu sezon öne geçtiği maçlarda en fazla puan kaybeden (24) birinci takım olması da zaten bize bu konuda rakamsal olarak bir gösterge oldu. Bordo-mavili oyuncuların şampiyonluk yolunda özellikle son düzlükte coşkuları, istekleri, motivasyon ve konsantrasyonları, buna bağlı en önemli unsur da ruh hallerinde çok değişkenlik oldu. Futbolda galip gelirsiniz, mağlup olursunuz, hatta şampiyonluğu son anlarda kaçırırsınız. Şampiyonluğu kaybettiğinizde, taraftarlarınıza bunu anlatmak için saha içinde bunu hak edecek bir mücadele göstermeniz gerekir. Eğer bu taraftarınızın içinde bir yara oluşuyorsa bu konuda ve de huzurlu değillerse hatta bunu bile hak edecek performansını göstermiyorsanız, bordo-mavili taraftarları en çok üzen sanırım Antalyaspor maçındaki gibi bu olumsuz görüntüydü. Bazı işler istediğiniz gibi gitmez oyun içinde. Ama koşup mücadele etmek, sahaya çıkan profesyonel oyuncunun en standart uygulayacağı birinci görevdir. Trabzonspor kaybettiği iki puanla, şampiyonluk şansını da çok azalttı. Sözün özü, bu kadar kötü mücadele edip, kötü oynayıp, iki puan da bırakıp şampiyonluktan kopmaya hakları yoktu. İşin doğrusu bu maçı alıp, Başakşehir'in son ana kadar puan kaybetmesini beklemek takımın birinci hedefi olmalıydı