Baskı
- Reha Kapsal Yazıları
- 06 Temmuz 2020, 01:10:14, Güncelleme: 06 Temmuz 2020, 06:50:15
Saray'ın özellikle pandemi sonrası Rize deplasmanındaki görüntüsü; hem takımın fiziksel hem de mental olarak o süreyi iyi geçirmediğini göstermişti. Fatih Terim'in formsuzluğu da eklenince, bu süreç en son Trabzon maçına kadar geldi.
Ve de Trabzon'a karşı da takım olarak saha içinde reaksiyon vermeyen, kazanma duygularından uzak bir şekilde sıkıntılı bir görüntüsü vardı.
Bir de buna Feghouli'nin sorumsuz davranışından sonra Cüneyt Çakır'ın doğru gösterdiği kırmızı kart eklenince; G.Saray saha içinde hem oyun anlamında hem de oyuncu anlamında eksik kaldı.
Trabzon iyi oynadığı bir maçta, tek düşüncesi galibiyet olarak geldiği İstanbul'dan 3 puanla ayrılmasını bildi.
Sarı-kırmızılılar bu Trabzon maçı değil, esasında ligin ilk yarısında ve de sezon başında yapılan transfer hatalarıyla, zaten şampiyonluktan uzaklaşmıştı. Arada 10 maçta 26 puan çıkarmasına rağmen, kredisiz oynanan maçlar sonucunda şampiyonluktan uzaklaştılar.
Trabzon özellikle Hüseyin Çimşir oyun planında ön alan "BASKISIYLA" oyuna başladı bu doğru bir taktikti.
Ve de o "BASKININ" sonucunda 6. dakikada Ekuban o golü atsaydı zaten maç kopmaya doğru giderdi Trabzonspor lehine.
Genelde Trabzonspor'da maçın emniyetini, önemini, neler kazanıp, kaybedeceklerini saha içinde çok iyi bilen bir oyuncu topluluğu vardı.
Özellikle son 2 maçta kaybedilen 4 puan, Trabzonsporlu oyuncular üzerinde baskı yaratmıştı. Futbolda "BASKI" iyidir.
Bu baskıyı doğru da yönetip, kullanılmasını saha içinde sağlamak da gerekir. Çünkü bu kadar büyük paralar kazanan oyuncular, baskı mazeretini göstermemeli.
Bordo-mavili oyuncular, o baskıyı doğru bir şekilde üzerlerinde hissederek, sahada başarılı olmak, şampiyonluk yarışında son 4 haftada 'SON SÖZÜNÜZÜ SÖYLEMEDEN LİG
BİTMEZ' adına, takım halinde çok iyi oynayarak galibiyeti hak ettiler.
Ve çok önemli bir deplasmandan 3 puanla dönerek, son 4 haftada şampiyonluk şansını sürdürdüler.
Artık Başakşehir'in de puan kaybetmesini bekleyecekler.
Ve de Trabzon'a karşı da takım olarak saha içinde reaksiyon vermeyen, kazanma duygularından uzak bir şekilde sıkıntılı bir görüntüsü vardı.
Bir de buna Feghouli'nin sorumsuz davranışından sonra Cüneyt Çakır'ın doğru gösterdiği kırmızı kart eklenince; G.Saray saha içinde hem oyun anlamında hem de oyuncu anlamında eksik kaldı.
Trabzon iyi oynadığı bir maçta, tek düşüncesi galibiyet olarak geldiği İstanbul'dan 3 puanla ayrılmasını bildi.
Sarı-kırmızılılar bu Trabzon maçı değil, esasında ligin ilk yarısında ve de sezon başında yapılan transfer hatalarıyla, zaten şampiyonluktan uzaklaşmıştı. Arada 10 maçta 26 puan çıkarmasına rağmen, kredisiz oynanan maçlar sonucunda şampiyonluktan uzaklaştılar.
Trabzon özellikle Hüseyin Çimşir oyun planında ön alan "BASKISIYLA" oyuna başladı bu doğru bir taktikti.
Ve de o "BASKININ" sonucunda 6. dakikada Ekuban o golü atsaydı zaten maç kopmaya doğru giderdi Trabzonspor lehine.
***
Genelde Trabzonspor'da maçın emniyetini, önemini, neler kazanıp, kaybedeceklerini saha içinde çok iyi bilen bir oyuncu topluluğu vardı.
Özellikle son 2 maçta kaybedilen 4 puan, Trabzonsporlu oyuncular üzerinde baskı yaratmıştı. Futbolda "BASKI" iyidir.
Bu baskıyı doğru da yönetip, kullanılmasını saha içinde sağlamak da gerekir. Çünkü bu kadar büyük paralar kazanan oyuncular, baskı mazeretini göstermemeli.
Bordo-mavili oyuncular, o baskıyı doğru bir şekilde üzerlerinde hissederek, sahada başarılı olmak, şampiyonluk yarışında son 4 haftada 'SON SÖZÜNÜZÜ SÖYLEMEDEN LİG
BİTMEZ' adına, takım halinde çok iyi oynayarak galibiyeti hak ettiler.
Ve çok önemli bir deplasmandan 3 puanla dönerek, son 4 haftada şampiyonluk şansını sürdürdüler.
Artık Başakşehir'in de puan kaybetmesini bekleyecekler.