Selama devam
- Reha Kapsal Yazıları
- 15 Ekim 2019, 01:13:45, Güncelleme: 15 Ekim 2019, 07:50:12
Fransa'ya karşı referans alacağımız 3 önemli nokta vardı. Bunlar Konya'daki ilk maçta en iyi şekilde yaptığımız savunma organizasyonu, kontrataklar ve etkili kullandığımız duran toplardı.
İlk maçta da duran toplardan neticeyi almıştık. Deplasmanda oynadığımız bu maçta özellikle ilk yarıda savunmada yerleşim pozisyonlarımız, hücumda da pas kalitesi ve tercih hataları yüzünden etkisiz olduk. Burada oyuncu profilleri öne çıktı. Topa sahip olarak oynama özelliği fazla olmayan futbolcular sebebiyle çok basit top kayıpları yaptık.
Böyle olunca da geriye çok yaslandık.
Fransa savunmada büyük boşluklar bırakarak riskli oynadı. Burada doğru hızlı hücum geçişleri ve kontrataklar yapabilseydik bu kadar eksik oyuncumuza rağmen galibiyetle dönebilirdik. Tabii ki topu hücuma taşıyan kenar oyuncu eksikliği de bu maçın en önemli unsuruydu.
Buna rağmen Hakan Çalhanoğlu'nun 2. yarı oyuna girişiyle zaman zaman topa sahip olmaya başladık. Duran toptan yediğimiz gole aynı şekilde karşılık verdik. Hakan'ın kullandığı kaliteli serbest vuruşu Fransızları çok sevdiğini Konya'da gösteren Kaan Ayhan golle buluşturdu. Bu golle gruptan çıkmayı yüzde 99 garantiledik.
Son Dünya şampiyonu Fransa grupta 2 maçta bizden 1 puan aldı. Sadece 1 gol atabildi. Biz ise onlara 3 gol attık. Bu da başarımızı net şekilde gösteriyor.
Milli Takımımızın Fransa'ya 2 maçta da mağlup olmaması, 8 maçta sadece 3 gol yiyerek son 2 karşılaşmaya gelmesi hem teknik kadronun hem de futbolcuların büyük başarısıdır.
Arnavutluk maçından sonra Kadıköy'den Mehmetçik'e selam yollamıştı oyuncularımız. Asker selamını Fransa deplasmanındaki maçta da sürdürdüler.
İlk maçta da duran toplardan neticeyi almıştık. Deplasmanda oynadığımız bu maçta özellikle ilk yarıda savunmada yerleşim pozisyonlarımız, hücumda da pas kalitesi ve tercih hataları yüzünden etkisiz olduk. Burada oyuncu profilleri öne çıktı. Topa sahip olarak oynama özelliği fazla olmayan futbolcular sebebiyle çok basit top kayıpları yaptık.
Böyle olunca da geriye çok yaslandık.
Fransa savunmada büyük boşluklar bırakarak riskli oynadı. Burada doğru hızlı hücum geçişleri ve kontrataklar yapabilseydik bu kadar eksik oyuncumuza rağmen galibiyetle dönebilirdik. Tabii ki topu hücuma taşıyan kenar oyuncu eksikliği de bu maçın en önemli unsuruydu.
***
Burak'ın uzun süreli sakatlığı sonrası 3 gün arayla 2. maça çıkması fiziksel eksikliği bariz olarak görüldü. Cenk de Everton'da fazla şans bulamadığı için hamle ouyncusu olarak kullanıldı. Bu da hücum gücümüzü ve çeşitliliğimizi etkiledi. Cengiz ve Abdülkadir Ömür gibi oyuncuların eksikliğini hissettik.Buna rağmen Hakan Çalhanoğlu'nun 2. yarı oyuna girişiyle zaman zaman topa sahip olmaya başladık. Duran toptan yediğimiz gole aynı şekilde karşılık verdik. Hakan'ın kullandığı kaliteli serbest vuruşu Fransızları çok sevdiğini Konya'da gösteren Kaan Ayhan golle buluşturdu. Bu golle gruptan çıkmayı yüzde 99 garantiledik.
Son Dünya şampiyonu Fransa grupta 2 maçta bizden 1 puan aldı. Sadece 1 gol atabildi. Biz ise onlara 3 gol attık. Bu da başarımızı net şekilde gösteriyor.
Milli Takımımızın Fransa'ya 2 maçta da mağlup olmaması, 8 maçta sadece 3 gol yiyerek son 2 karşılaşmaya gelmesi hem teknik kadronun hem de futbolcuların büyük başarısıdır.
Arnavutluk maçından sonra Kadıköy'den Mehmetçik'e selam yollamıştı oyuncularımız. Asker selamını Fransa deplasmanındaki maçta da sürdürdüler.