Agresif...
- Reha Kapsal Yazıları
- 02 Ekim 2019, 01:01:09, Güncelleme: 02 Ekim 2019, 08:00:29
Galatasaray, Fatih Terim'in taktiksel dokunuşu ile top ayağındayken 3-5-2, top rakipteyken 5-3-2 düzeniyle saha içinde yer aldı. Bu hamle özellikle hem oyunun merkezini, hem de kenarları kapama açısından doğru bir anlayıştı.
Oynanan üçlü oyunda topu kaptırıp eksik yakalandığınızda veya Icardi'nin attığı goldeki gibi pasla tempolu öne doğru oyunlarda yerleşik savunmada da sıkıntı yaşayabilirsiniz. Nitekim Marcao'nun da yerleşim hatasından Paris Saint Germain golü buldu.
Tabii ki Galatasaray'ın üçlü savunmasındaki oyuncular 'size'lı ve ağır oyuncular. Rakipte de hücum bölgesinde Di Maria, Icardi, Sarabia ve sonradan oyuna giren Chopo Moting ve Mbappe vardı. Nitekim ilk 25 dakikada PSG'nin gol bölgesindeki etkinliğinin de en büyük nedeni buydu.
Galatasaray o dakikadan sonra ilk yarıda oyunu dengeledi ve de ikinci yarıda gole kadar da dengeli bir oyun oynadı.
Sezon başından beri ilk defa sarıkırmızılı taraftarlar çok agresif bir görüntü içindeydi. Bu enerji de sahadaki oyuncuların agresifliğini en üst seviyeye çekti.
Galatasaray'ın en büyük sıkıntısı topu öne taşımakta ve özellikle PSG ceza sahası içine girmekte zorlanmasıydı.
Basit top kayıpları yaptı, bunun nedeni de Galatasaray takımı topa sahip olarak oynama kalitesinden daha çok direkt hücuma çıkma kalitesi olan bir takım. Bunun da zaman zaman sıkıntısını sahada yaşadılar.
Sayısal anlamda da hücum bölgesinde çoğalamamasına neden oldu.
PSG'nin eksikleri olsa da böyle büyük bir takıma karşı ortaya konulan tavır ve duruş ileriki maçlarda Galatasaray adına en önemli olguydu.
Özellikle PSG'nin Galatasaray'a az pozisyon vermemesinin sebebi, ceza sahasına sokmamasının en büyük nedeni yerleşim hatası yapmaması, bölgesel baskıları ve yardımları en iyi şekilde götürmesiydi.
Sarı-kırmızılılar bu mücadelesinin yanına hücum üretkenliğini de eklediğinde heyecan verici ve özlenen Galatasaray ortaya çıkacaktır.
Aramızdaki en temel fark. Teknik, taktik ve kalite farkıydı.