Yediğinden fazlası

Trabzonspor, milli arayı en iyi değerlendirmesi gereken takımdı. 20 günde 7 resmi maç oynanmış, zihinsel ve fiziksel yorgunluk had safhaya çıkmıştı. Tabii ki üç önemli oyuncunun sakatlığı bordo-mavililer için büyük handikaptı.
Özellikle set hücumlarında sağ kenarı kullanan Trabzonspor'da Abdülkadir Ömür'ün eksikliği fazlasıyla hissedildi. Ekuban'ın da Sörloth ile ciddi bir uyumu vardı ve takımın en atletik ismiydi. Her ikisinin de eksikliği handikaptı. Bunun en önemli nedeni, bu iki isimle yerlerine oynayacaklar arasında ciddi kalite farkı var.
Tüm bu handikaplara rağmen Trabzonspor iki gol buldu ama geçen seneden gelen sıkıntı yine ortaya çıktı.
Takım savunma zafiyeti… Bordomavililer, topu kaptırdığında rakibe çok geniş alan bırakıyor ve bu alanda ligin birincisi. Aynı zamanda stoper ile santrfor arası takım boyu en uzun ekip… Böyle olunca da bir bütün olarak takım savunması yapılamıyor.
Evet… Trabzonspor 1-0 öndeyken ikinciyi atabilirdi, ama gol de yiyebilirdi.
Bu da takım oyunundaki dengesizliği ortaya koyuyor. Karadeniz ekibinde Ünal hocanın özellikle top rakipteyken oyunu daha dengeli hale getirmesi gerekir. En büyük kriz bu...
Kaleci Uğurcan'ın takımın en iyisi olması Trabzonspor'un oyununu bize net olarak anlatıyor.
Trabzonspor'da dün akşam geride kalan milli araya rağmen oyuncular saha içinde bir bütün halinde hareket edemedi. İleri çıkan geri dönemiyor, geri gelen ileri gidemiyor... Bu da şunu ortaya çıkarıyor; Trabzonspor hücumda etkili olsa bile gol yeme potansiyeli yüksek bir takım.
İşte bu ciddi zafiyeti yaşadığı müddetçe bordo-mavili takım kazanmak için yediğinden daha fazlasını atmak zorunda...

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.