Veri tabanı
Son haftalara damga vuran Beşiktaş; yine sabırlı, istekli ve coşkulu oynadı.
Ligin sonuncu takımıyla oynaması veya altmış dakika golle buluşmamış oluşu, oyun formatlarında bir değişikliğe sebep olmadı. Son haftaların seyir zevki en yüksek topunu oynuyorlar.
Birlikte hareket etmeyi, ortak düşünmeyi iyi beceriyorlar.
Çabuk oynama ile telaş etme arasındaki farkı da sindirmiş durumdalar.
Kendilerine olan güven ve 'skoru kesin buluruz' inancı hepsinin gözlerinden okunuyor.
Bireysel yetenek üzerine değil, beraber hareket mantığında ilerliyorlar. Geçen hafta Beşiktaş antrenmanını televizyondan izledim.
Oyuncuların sahaya çıkarken; hem teknik ekip ile hem de kendi aralarındaki sıcaklığı üst seviyede gördüm.
Her diyaloğun doğal ve kalpten olduğu hissedilir cinstendi.
Sadece birinin eli değil, ruhunun da değdiği çok belli.
H H H
Oyuncu genelinde Josef ve Aboubakar'a ayrı bir parantez açmak istiyorum.
İkisi de mükemmel işler yapıyorlar.
Üstelik Josef, Atiba'nın da yükünü azaltmış durumda.
Rakibin atağını ilk karşılayan olduğu gibi, hücuma çıkarken de arkadan itici güç rolünde.
Türkiye'deki ilk döneminde fiziksel güce dayalı tarzını bildiğimiz Aboubakar, bugün ise o özelliklerine artı teknik ve oyun stilini geliştirmiş biri olarak sahne alıyor.
Üstelik tecrübe, ona oyun içi kurnazlığı da öğretmiş.
Mensah ise sanki Atiba'nın yanında stajını yapıyor gibi.
Kalitesi ortada. Bireysel ön planda olmadan ziyade, takımın parçası olma yolunda.
N'Koudou top taşıyarak ve adam eksilterek büyük çıkış içinde.
Ghezzal'da lider ruhu olduğu belli.
Oyun içinde bunu herkes fark ediyor.
Rıdvan... Milli takıma da faydalı olacağından eminim.
Her geçen maç sınıf atlıyor.
Mesela, genelde hantal görünüm içinde olan savunma hattı bu maçta ise taviz vermedi.
Kaleci Ersin'e eleştiri değil ama uyarıların olması şart.
Risksiz oyunu bir an önce öğrenmeli.
Yani beceriler ve yetenekler bir yana, takım gibi takım oldukları için Beşiktaş'ı izlemekten zevk alıyorum.
H H H
Kenardan oyunu en iyi okuyan teknik adamdan mutlaka bahsetmek lazım. Aylardır; 'kadro zayıf, elimizde oyuncu yok' şarkısı çalarken, şimdi ise kendi içlerinde kadro derinliği oluşturdu.
O zorlu fikstürden çıkmasını bildi.
İddia ediyorum, oyunun ve ligin şifresini çözmüş durumda.
Rüzgar bu kez farklı yönden esiyor. 'Bıkar mı, bırakır mı, gider mi?' derken, şimdi ise 'şampiyon yapar mı' ya geldik...
Takviye mutlak şart.
Sergen Hoca mutasyonu gerçekleştirdi ama aşı tam anlamıyla henüz bulunamadı...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.