Mukadderat
Futbolun prensi' desem, ne fiziğine ne de idolojisine uymayacak.
'Ağası' desem belki de arabesk kaçacak ama hangi sıfatı koyarsanız koyun, yeter ki yanında 'futbol' olsun Maradona olayın öznesidir.
Onu, mevcut literatürde;
Messi mi, Ronaldo mu terazisine koymadık hiç.
Sadece zaman farkı değil, tarzıyla da apayrıydı.
Hem aykırı hem özel olmayı başardı.
İzlediğimiz en iyi oyuncuydu.
Maradona'yı; Halit Kıvanç, Kemal Belgin veya Ümit Aktan'dan dinlemenizi isterim.
***
Ben sadece, tabiri caizse;
'hızlı yaşadı ve hızlı gitti' diyebilirim...
Maradona haftasında Süper Lig'de Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi henüz oynanmadan gündeme oturmuş durumda.
Konyaspor yenilgisinin ardından toparlanmış, oyun aklını değiştirmiş Fenerbahçe, Gençlerbirliği ve kupa maçından galip çıktı.
Başakşehir'e puan kaybedeceğini tahmin ettiğim Beşiktaş ise kendine yeni bir kredi açtı.
Şimdi geldik, 'ak koyun kara koyun' meselesine...
Fakir edebiyatı yapıp, Beşiktaş'ın yaşadığı talihsizliklerden ve eksiklerden bahsetmeyeceğim.
Sonuçta on bire on bir oynanacak bir maç izleyeceğiz.
***
Taraf olmak değil , konu fikir beyan etmekse; Fenerbahçe'nin kazanacağını düşünüyorum.
Hatta bu hafta Rizespor'un da Galatasaray'dan puan alabileceğini savunuyorum.
Yani bu tahminlerim gerçekleşirse, psikolojik üstünlük devreye girmiş olacaktır.
Tabi ki Fenerbahçe lehine...
Ligin dikkat çeken ekibi lider Alanyaspor'un Konyaspor'u, Başakşehir'in de Denizlispor'u mağlup edeceğini iddia ediyorum.
Erzurumspor'un da kendi sahasında Antalyaspor'a kaybetmesi halinde, yine bir teknik adam değişikliği olur gibi algılıyorum.
***
Geçen hafta Erzurumspor karşısında kazanmış olsa da tatmin etmeyen Trabzonspor'un bu hafta işi epey zor.
Âmâ değiliz fakat görmezlikten ve duymazlıktan geldiğimiz ciddi mevzular var.
Birçok kulübün işleyişinde sorunların olduğunu biliyoruz.
Oyuncu ve teknik adam tercihlerinden tutun, geçmişten gelen borçlar ve hatalı hamleler işi fazlasıyla zorlaştırıyor.
Bazen 'bu daha iyi günlerimiz' diye haykırasım geliyor.
***
Pandemiyle gün yüzüne çıkan yayın krizi de işin cabası.
Bırakın parayı, paracığı arar hale geldik.
Yani anlayacağınız, büyük fotoğrafa bakma vakti geldi.
Dönüp dolaşıp aynı konuları konuşmaya gerek yok.
Teşhisi herkes koyuyor ama tedavisi nasıl olacak?
Sıra icraata gelmeli.
Yazılan ile oynanan arasında böyle fark olmamalı.
Benden söylemesi; kurt ile kuzu yan yana geldiyse, orman yanıyor demektir...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.