MHK'nın görevi
Beşiktaş, Şenol Güneş'le iyi futbol oynuyor. Bu futbolla hakkı kesinlikle şampiyonluktur.
Beşiktaş'a karşı oynayan çoğu takım katı savunma yaparak puan almaya çalışır. Beşiktaş genelde yüksek tempoyla oynayan bir takım. Rakiplerinin aynı tempoyla karşılık verme teşebbüsleri kendilerine puan kaybı yaşatır.
Beşiktaş, tırnaklarıyla kazıyarak hızla ilerliyor. Şampiyonluğu kaçırırsa bu takıma da Şenol Güneş'e de gerçekten yazık olur.
Daha önce de bu köşede vurguladım; Beşiktaş'ın şampiyonluk yolunda iki engeli var; Fenerbahçe ile hakemlerin affedilmez hataları.
Hani insanın aklına iki şey geliyor; hakemler Beşiktaş'ın şampiyon olmasını mı istemiyorlar! Ya da Fenerbahçe'yi mi şampiyon yapacaklar?
Açık konuşalım; Beşiktaş ağzıyla kuş tutsa, futbolun en iyisini oynasa da bu hakemlerle F.Bahçe'yi aşıp şampiyon olamaz. Olursa mucizeyi gerçekleştirmiş olur. Kanarya ile Aslan dururken Kartal'a su bile vermezler.
Dikkatsiz ve acımasızlar
Gordon Milne'nin teknik direktörlüğünde, rahmetli Süleyman Seba'nın başkanlığındaki Metin, Ali, Feyyaz'lı Şifo Mehmet, Rıza, Takoz Recepli muhteşem ekip bir efsaneydi. Böyle bir ekip bir daha gelmez.
Başkanı, teknik direktörü ve futbolcusuyla tarihteki yerini alan o takım asla unutulmayacaktır. O efsane Beşiktaş'a hakemlerin de rakiplerin de saygıları vardı.
Son yıllarda özellikle hakemlerin Beşiktaş'a saygısı yok, kartlarında dikkatsiz ve acımasızlar. Fenerbahçe'ye ise sempatiyle bakıyor, düdüklerini düşünerek çalıyorlar.
Beşiktaş, şampiyonluk yarışında iki rakibi Fenerbahçe ile hakem engellerini aşmak zorunda. Fenerbahçe'yi şampiyonluktan edebilir. Asıl güçlük; hakemlerdir.
Birinin ağzında düdük, diğerinin elinde bayrak, Beşiktaş'a nizamiye kapısındaki askerler gibi "dur" diyorlar.
Beşiktaş'ın şampiyonluğu göğüsleyebilmesi için önce hakemlerden vize alması gerekir.
Böyle dürüst, adil, güvenilir hakemler bulunur mu?
İstenirse bulunur. Bu hakemleri görevlendirmek MHK'nin işidir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.