Kavgacılara af!
Şampiyonluğa oynamak istiyorsanız kadronuzu kaliteli, üstün yetenekli, becerikli futbolculardan oluşturmak zorundasınız. Beşiktaş'ta Almeida, Fernandes dışında üst kalite futbolcu yok!
Oğuzhan ve Olcay üst düzey kaliteli değiller ama olmaya aday futbolcular. Yolun henüz başındalar. Beşiktaş'ı başarıya götürecek başlıca koşul; "takımdaşlık" bilincinin dört dörtlük yerleşmesi, "takım ruhu" ile oynaması. Rakipleriyle ancak bu şekilde baş edebilirler.
İlk yarıda Beşiktaş'ın en büyük rakibi sakatlıklardı. Zaten geniş olmayan kadro, sakatlıklar yüzünden takım, sonuç almada daha bir zorlandı. Üstüne cezalar da eklenince "ideal 11" bozuldu.
Fernandes iyi futbolcu ama temposunda süreklilik yok.
Sebebi; düzensiz yaşantısıydı.
Beşiktaş'ın yapacağı; ara transferde onun kalitesinde ancak, disiplinli bir orta saha oyuncusu bulmaktır. Muhammed'den çok umutluydum ama bir türlü patlama yapamayarak, beni hayal kırıklığına uğrattı. Onun yaşıtı (18) Fenerbahçeli Salih'i izlerken gıpta ediyorum!
Takımdaşlık duygusu
Beşiktaş'ı eski havasına sokacak, toparlayıp, zirveye oynatacak tek koşul, "takımdaşlık" duygusuyla tüm futbolcuların taşın altına ellerini sokmaları, en önemlisi de iki cezalı savunmacı, deneyimli İbrahim Toraman ile orta saha oyuncusu Sezer Öztürk'ün affedilmeleridir.
Adam öldürmediler ki, müebbet yesinler! Bilic katılığı bırakmalı, babacan olmalı. İki futbolcuyu yeniden kazanmalı!
Gelelim asıl meseleye; Fernandes ile Oğuzhan Beşiktaş'ın iki önemli kozu, lokomotifi.
Hücumlardaki iki ağır topu.
Gel gelelim son haftalarda ikisinin de katkısı sıfırdı. Fernandes başka yerde alamayacağı para yetmezmiş gibi zam istiyor! Daha kötüsü Oğuzhan'ı da gece yaşamıyla azdırıyor!
Gece yaşamı iki futbolcuyu da hem formdan düşürüyor, hem de sakatlanmalarına yol açıyor!
Fernandes, bu parayı başka yerde alamayacağını bildiği için "Ben Beşiktaş'ta kalmak istiyorum" diyor.
Açıkçası; Beşiktaş'la oynuyorlar!
Umarım yönetim de bu oyunun farkındadır!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.