Şampiyonluk potası
Futbol, beklenmeyen gelişmelere, sürprizlere açık ilginç bir oyun. Bazı durumlarda, konulan hedeflere ulaşılamayabiliniyor. Şanssızlıkların, kötü sonuçların arkası gelmeyebiliyor. Bu olguyu ligimizde sıkça görebiliyoruz.
En canlı örnek Beşiktaş.
İlk 4 haftada aldığı 4 galibiyetle liderlik koltuğuna oturan ve hemen şampiyonluğun en güçlü adayı olarak gösterilen siyah-beyazlı takım; sakatlıklar, şanssızlıklar, 5 maçlık saha kapama, Bilic'e verilen 4 maçlık cezalar sonucu, puanlar peş peşe yitirilince zirveden uzaklaştı.
Açıkçası Beşiktaş, bu gayya kuyusuna düşmeseydi, ilk dört haftadaki başarısını sürdürürdü.
Çünkü, futbolcuların moral motivasyonu, özgüvenleri tavan yapmıştı. Ancak, peşi sıra gelen "aksilikler fırtınası" şemsiyeyi ters çevirdi. Bursa ve Eskişehirspor deplasman galibiyetleri, geçici bir nefes aldırmadan öteye gidemedi.
Beyaz mendil sallarlar
Beşiktaş'ın kendine gelebilmesi için, öncelikle Fernandes ile Almeida'nın sözleşme parası kadar eski formlarına, dolayısıyla futbola dönme iştahlarının da olması gerekir! Özellikle Almeida, Kayseri'de son örneğini verdiği kaleciyle karşı karşıya kaldığı durumlardaki gol beceriksizliğine son vermeli...
Almeida demişken; Bilic, Portekizli'nin yanında Eneramo'ya da şans tanımalıdır. Kayseri'de golcülüğünü bir kez daha kanıtlayan Nijeryalı santrforu, Almeida'ya alternatif olarak oynatma denemeleri sonlanmalı!
Bu arada Holosko'yla Beşiktaş, ilk dört haftadaki performansına dönüş yapar! Slovak futbolcu Beşiktaş'ın hücumda etkinliğini artırıyor.
Beşiktaş, şampiyonluk potasında kalmak istiyorsa, kolay puanlar dağıtmamalı, bir an önce toparlanmalı! Yoksa, şampiyonluk yolunda trene beyaz mendil sallar! Gerçi kadrosu üst düzey kalitede değil ama üst düzey istek, hırs ve kazanma kararlılığı olmazı oldurur.
Beşiktaş'ı en çok bu ilkeler, şampiyonluk potasına yeniden sokar!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.