Ağzıyla kuş tutsa…
Beşiktaş, ilk dört haftadaki coşkulu futbolunu oynayamıyor!
Hele de Atiba, Oğuzhan, Olcay'ın olmadığı maçlarda futbolu çekilmiyor!
Fernandes derseniz o kendi alemine daldığından performansında iniş-çıkışlar gösteriyor.
Süreklilik yok!
Olmamasına karşın yeni sözleşme için çok yüksekten uçarak, işi yokuşa sürüyor: "Ben 2,7 milyon Euro'luk adam değilim, 4 milyon euro isterim!"
Rest gibi bu tavra Başkan Fikret Orman, daha sert rest çekti: "Dediğimiz fiyatı kabul etmezse, sonu Quaresma gibi olur!"
Umarım Portekizli, şimdi nerede olduğu, ne yaptığı bilinmeyen futbol dünyasından silinen Q7'nin durumuna düşmez!
Kendini bilmez, şımarık, daha ileri giderek "Ben büyük yıldızım" tavrıyla, asırlık kulüplere dikleşenlere ödün verilmemelidir.
Alem-i cihan da olsalar!..
Kurumları ayakta tutan; otorite, kural, disiplindir! Kurallara, disipline uymayan bireyler, cezalarını çekerler, çekmelidirler! İbrahim Toraman ve Sezer Öztürk gibi!..
Fernandes gözetleniyor
Beşiktaş, son haftalarda fizik gücü iyi, gol becerisi zayıf izlenimi veriyor! Çok koşuyor ama icraat yok! Peş peşe gelen puan kayıpları giderek zirveden uzaklaştırıyor. İlk haftalardaki coşkulu futbolundan çok, çok uzakta seyrediyor!
Bunun nedenleri; çok yönlü oyunu ile savunma ve orta sahanın her noktasında başarıyla oynayabilen Atiba'nın yokluğu, Oğuzhan'ın sakatlığı ve bir o kadar önemlisi; rakip kaleye forvet elemanlarının final vuruşlarındaki beceri yetersizliği.
Olcay ile Gökhan Töre'de düşüş gözleniyor!
Beşiktaş'ın sezon başındaki coşkulu futboluna dönmesi, eksik ve yanlışların giderilmesiyle mümkündür.
Ve tabi ki; Fernandes'in özel yaşamında aklını başına toplayıp, sahada sazı eline alması şartıyla...
Portekizli yıldızın futbol kalitesine kimsenin söz ettiği yok!
Ancak; ağzıyla kuş tutsa kötü özel yaşamı nedeniyle ne değerinin karşılığını alabilir ne de Portekiz Milli Takımı'na çağırılır!
Zira; İstanbul'daki yaşamı Portekiz'den de gözetlenmekte!..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.