Aybaba gitsin mi?
Transferde 15 genci kadrosuna katan, para konusunda anlaşamadığı Quaresma ile yolları ayrılan Beşiktaş için o günlerde "Lig üçüncüsü olur, Avrupa'ya gider" dense kimse inanmazdı! Üstüne sakatlıklar da peşi sıra gelince, üçüncülüğe inanmayanların sayısı arttı.
Ancak Beşiktaş, direniyordu.
Direniş sürerken Fernandes'in komutasında Beşiktaş, taarruza ve tırmanışa geçti.
İnsanoğluna rahatlık batar ya!..
Yönetime de iyi gidiş battı! Fazla geldi. Yokluk içinde takımı bu düzeye getiren Samet Aybaba için "Gitsin-kalsın" tartışmaları yapılmaya, yerine getirilecek adaylar konuşulmaya başlandı!
İyiye giden Beşiktaş'ta durduk yerde kaynatılan kazandan fokurdama sesleri yükseldi! Bu sesleri camiayı rahatsız ederken üstüne bir de Fernandes problemi tekrar boy gösterdi! Olay adam, yine gece alemleriyle magazin dünyasında gündem oluyordu.
Hem suçlu hem güçlü!
Sağlıksız yaşamı yüzünden eski parlak günlerinin yerinde yeller esiyordu. Her ne kadar "Ben hem futbolun kralını oynar, hem hayatımı yaşarım" dese de kendisini kandırdığının farkında değil.
Hele Portekiz Milli Takımı'na neden çağrılmadığının farkında hiç değil! Böyle bir büyük yeteneğin, milli takımda yeri olmaz mı?
Portekiz Milli Takımı'nın sorumluları böyle bir yıldızı izlemiyorlar mı! Elbette izliyorlar! Hem nasıl oynadığını, hem nasıl yaşadığını biliyorlar. Magazin dünyasındaki kavgalarını da duyuyorlar, karnesine not düşüyorlar!
Fernandes'in orta sahadaki komşuları Necip ile Veli'deki disiplin ve profesyonellik Portekizli yıldızda olsaydı, Beşiktaş başarısını ikiye katlar ve zirvede olurdu!
Böyle bir yeteneği Aybaba, 90 dakika sahada tutmak istemez mi? İster elbette ama sağlıksız yaşamı, Portekizli yıldıza 90 dakikayı çıkarttırmıyor! Haklıymış gibi bir de Aybaba'ya sitem ediyor!
Hem suçlu, hem güçlü!..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.