Soyunma odasında kupa ve Quaresma
Başarı için futbolun doğrularını yapmak, agresif, mücadeleci, savaşırcasına yürekten oynamak önemlidir.
Taktiğe uyumda sıfır hata, başarı garantisini güçlendirir.
Ancak taktiğe uyumda hata yapılmasa da bazen istenilen sonuç alınmaz ya da kapanan rakip savunmalar çözülemeyebilir.
Engellerin aşılamadığı çoğu kez yaşandı. Yapılacak olan duran topları ustaca kullanmak ya da yeteneği üst düzeyde olan futbolcunun devreye girmesidir.
Beşiktaş, bu bakımdan şanslıydı.
O şans Fernandes, Almeida ve Quaresma'nın varlıklarıydı. Bu üç yıldız, yetenek ve becerileriyle Beşiktaş'a puanlar kazandırdılar.
Şu gerçeğin de altını çizmeliyiz ki "yıldızlar topluluğu olmasına karşın Beşiktaş'ın başarıda istikrarı yaşayamadığını gördük.
Beşiktaş bu kadrosuyla her rakibi yenmesi gerekirdi. Ama böyle olmadı ve 'her takıma yenilebilir' endişesi yaşattı.
Fernandes'in şanssızlığı
Bunun nedeni; doyurucu, keyif veren futbolunda süreklilik gösterememesiydi. Başarıda sürekliliğin olmamasının en büyük nedeni "oyun kurgusunun beyni" durumundaki orta üçlünün, iki yönlü oynayamaması.
Ernst, Aurelio ve Necip'in rakip atak önlemede etkili, hücumda beceriksizlikleriydi. Fernandes'in eksiği, rakip eksiltmedeki başarısını engellemede gösterememesiydi. Veli, orta saha için ideal futbolcu. Şanssızlığı; attığı şutların gol olmamasıydı.
Gol vuruşlarında Q7 de fileleri havalandıramıyordu ama kenardan ortaları 'al da at' kalitesindeydi.
Zaman zaman kötü de oynadı, olabilir. Kötü oynamak Q7'nin de hakkı. Bu hak, sevenlerinin tepkisini çekmemeli, kredisi düşürülmemeli!
Şampiyonluk kupasının soyunma odasında verilmesi ayıbının düşünüldüğü ülkemize Q7 gibi dünya yıldızlarını getirmeye layık mıyız?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.