Beşiktaş'ın günahı!
Beşiktaş, "oyuncu kalitesi" bakımından herkesi yenebilecek," oyun" olarak ise her rakibe yenilebilecek bir takım. Öylesine dengesiz siyah-beyazlılar!
Dengesizliğin nedeni; oyun üstünlüğünü sağlayacak yoğun pas trafiğinin gerçekleştirilememesi.
Beşiktaş'ın futbolcu yapısı "pas oyunu"na uygun değil.
Pas ve organizasyon yetersizliği kayıplara neden oldukça moral bozuklukları oluştu.
Fiziksel ve zihinsel düşmeler puan kayıplarını büyüttü.
Puan kayıpları, teknik adam otoritesiyle önlenebilir. Galatasaray'ın lig liderliğinde "Fatih Terim otoritesi"nin etkisi büyüktür.
Bir takımda sistem-taktik kavramlarının sahaya başarıyla yansıtılmasında"teknik adam otoritesi" çok önemlidir. "Teknik adam otoritesi" futbolcuların hakemden kart görmesinde de etkilidir.
Galatasaraylı futbolcuların hakemden az kart görmeleri, liderlik koltuğuna oturmalarında önemli etkenlerdendir.
Beşiktaş, kart görmede lider, centilmenlik sıralamasında sonuncu!
Otorite olmayınca takımda disiplin olmaz. Disiplinsiz takım, başarıyı yakalayamaz. Başarısız takımın oyuncusu, giderek öz güvenini yitirir.
Oyun yetersizliği
Quaresma, Simao ve Almeida'nın" takım oyunu"ndaki katkı yetersizlikleri, "oyun disiplinsizliği" nin sonucudur. Öndeki üçlünün "takım oyunu" yetersizliği Ernst, Veli, Fernandes orta üçlüsünün yükünü ağırlaştırıyor.
Ağır yük, doğal olarak Fernandes'in verimini düşürüyor. "Takım oyunu"na katılmayan futbolcu, arkadaşlarına saygısızlık yapmış olduğu bilincini taşısa, başarının koşulu "takım oyunu" nda sorun yaşanmaz.
Şu bir gerçek ki; Beşiktaş'ın kadrosu gerçek anlamda "takım oyunu"na uygun değil. Onun için, transferde şöhret değil, futbolcunun "oyun, taktik disiplinine uyumu önemlidir.
Beşiktaş'ta "şöhret" çok, "disiplinli" oyuncu az. Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor'u Beşiktaş'ın üstünde tutan farklılık "oyun, taktik disiplini"dir.
Siyah-beyazlı takım; ünlü yıldızlarının, başarılarının "bireysel beceri"lerine endekslemelerinin
günahını çekiyor!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.