Schuster ve gençler!
Sporda başarının şu temel ilkeleri vardır: Yetenek, beceri, dinamizm, disiplin... Bu ilkeler, elbette takım oyunu olan futbol için de geçerlidir. Beşiktaş, ilk haftalarda bu ilkeler ışığında beğenilen futbolla başarılı sonuçlar aldı... Ancak giderek ilkelerden koptu. Koptukça disiplin bozuldu, moral, öz güven kaybı oldu. Yaş ortalaması 30 olan kadro, dirençten düştü. Disiplin, direnç, öz güven kaybı futbolcuları kırmızı kartlık eylemlere itti! Bu eylemler, Beşiktaş'a son haftalarda ağır faturalar ödetti! Denir ya "Her şerde bir hayır vardır" diye. Bu hayır, kadro, sistem, hamle hatalarının yanı sıra gençlere güvenmeyen Schuster'in istifası oldu! Alman hoca, yarının büyük yıldızları olma yolunda ışık veren stoperler Atınç (18) ile Furkan'a (19), orta saha oyuncusu Muhammed (16) ile Onur'a (21), forvet Cumali'ye (18), sol bek Doğukan'a (19), sağ bek Rıdvan'a (21) en azından son 5-10 dakikalarda şans verseydi olgunlaşmalarını sağlayabilirdi. İnanmadı mı, cesaret mi edemedi bilmiyorum!
Yıldızlara sığınmanın bedeli
Avrupa'nın dev kulüpleri Barcelona ve Manchester United yöneticilerinin takip ettikleri Muhammed için söylediklerine bakar mısınız: "Keşke elimizde bir sihirli değnek olsa, Muhammed'e dokunup büyütse. O da bizimle birlikte maçlara çıksa..." Oysa, Alman hocanın da bildiğinden kuşkum yoktur ki dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu olan Pele, Brezilya Milli Takımı'nın formasını ilk giydiğinde Muhammed'den bir yaş büyüktü! Muhammed'in, yaşı küçük ama yetenekleri olağanüstü... Bundan sonraki formalite maçlarda oynatılırsa gelecek sezon için şimdiden kazanılır. Kazanacağı tecrübe ile Muhammed, gelecek sezon Beşiktaş'ın bankosu, orta sahanın beyni, Doğukan'la birlikte Atınç ve Furkan geri dörtlünün yerli malı stoperleri olurlardı. Schuster, bir türlü gençlere inanmadı! Yıldızlara sığınması da Beşiktaş'taki sonunun nedenlerinden oldu!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.