Ernst ve Fernandes
İzleyene keyif, tat veren hücum futbolunu benimseyen takımlarda, futbolcuların öncelikle topu ayaklarında tuttuklarını, savunma, orta saha ve hücum bölgelerinde birbirlerine yakın olduğunu, böylece alan daralttığını görürüz. Günümüz futbolunun ilkeleri böyledir. Hücum ağırlıklı oyunda top kayıpları ve ani rakip atakları bazen tehlikeye neden olabiliyor. Böylesi tehlikeler genelde beklerin hücuma katılımında oluyor. İşte bu anlamda orta sahaya özellikle de ön liberolara büyük iş düşüyor. Öndeki hücumcuların da rakibe baskı yapması gerekiyor. Beşiktaş, takım oyununu oynamakta zorlanıyor. Çünkü savunmacılara forvetler gerekli desteği veremiyor. Buna ek olarak hücum gücü, pas organizasyonu mükemmel olan Guti'nin, savunma yönünün zayıflığını rakip ataklara neden gösterebiliriz. İşte bu durumlarda ön liberolara büyük iş düşüyor.
Aurelio'yu tercih ediyor
Ön liberoların mutlaka iki yönlü oynamaları gerekiyor. Beşiktaş'ın elinde bu işi çok iyi yapan iki futbolcu var: Enerjik ve deneyimli Ernst ile topu çok iyi kullanan, gollük şutlar atan Fernandes. Aurelio, rakibi önlemede, top çalmada çok becerikli. Aynı beceriyi hücumda gösteremiyor. Dikine oynamıyor. Ayrıca hâlâ dizindeki eski sakatlığının tedirginliğinden rakibiyle mücadelede cesur olamıyor. Çift pasaportlu olduğu için Schuster'in tercihi oluyor. Oysa ideal ön libero; Karabükspor maçında etkin olmasalar da Ernst-Fernandes ikilisidir. İkisinin birarada oynamadığı maçlarda Beşiktaş orta sahası dinamik, etkin, dirençli olamıyor. Schuster, kulübede oturtacağı fazla yabancıyı başka yerde ararsa Beşiktaş, rakibe üstünlüğünü kabul ettirecek güçte olur, baskıda süreklilik kazanır. En önemlisi; pozisyon üretme ve topla oynama yüzdesi yükselir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.