Guti, Q7, Sivok
Beşiktaş, bir takım kadrosu oluşturacak sayıda sakatlar verdi! Hiç kuşkusuz, en önemli sakatlıklar; iki dünya yıldızı Guti ile Quaresma'dır. Bu iki yıldızın yokluğuyla Beşiktaş'ın, göbekten ve kanatlardan hücum organizasyonlarında aksamalar oldu. Dahası izleyene keyif, coşku veren futbolda düşme oldu. Yine dahası ve önemlisi, rakipler, Sivasspor maçında olduğu gibi Beşiktaş kalesine yüklenme, pozisyona girebilme cesareti buldu... Beşiktaş'ın, kalesinde bir dolu hata sonucu pozisyon görmesinin bir başka nedeni sakat Sivok'un olmaması... Sivok, özellikle İbrahim Toraman ile mükemmel ikili oluşturuyordu. Çek stoper, savunmadan hücum başlatma becerileriyle Bernd Schuster'in çok önemli kozuydu! "Savunmacı" ve "hücumcu" özelliğinin mükemmelliğini ön liberoda da kusursuz yansıtıyordu. Sivok'un olduğu Beşiktaş, Schuster'in istediği orta çizgiye çıkarak oynamayı iyi uyguluyor, rakibini pozisyonla boğarken, kalesinde kolay tehlike yaşamıyordu.
Kabus günler geride kaldı
Guti-Q7-Sivok üçlüsünün yokluğu, Beşiktaş'a "İnönü'de Porto yenilgisi de yaşattı. Bu üçlü olsaydı Beşiktaş'ın, Bursaspor ve Porto'nun yerine liderlik koltuğuna oturma olasılığı yüksek olacaktı. Yarınki Porto rövanşında bu üçlüden bir tek Guti oynayabilecek Schuster'in en büyük kozlarından Q7, çok istemesine karşın hazır olmadığı için Porto'da oynayamayacak! Yine biliniyor ki UEFA Avrupa Ligi'nde Beşiktaş'ın rakibi grubun favorisi Porto değil, Rapid Wien ve CSKA Sofya'dır. Beşiktaş, kabus gördüğü günleri geride bırakmanın eşiğinde. Sivok, biraz daha beklenecek. Guti'nin ardından Quaresma'nın da dönüşüyle Beşiktaş'ın, kaybettiği futbol kimliğine yeniden kavuşacağından kuşku yok. Yine kuşku yok ki üç yıldız, dönüşleriyle takıma moral, güç ve buzdolabına kaldırılan futbol kimliği yeniden kazanılacaktır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.