Her inişin çıkışı da var!

Sakatlıkların, her takımın oyun düzenini ve de puan kazanımlarını olumsuz etkilediği bir gerçektir. Bu gerçeği en net biçimde Beşiktaş'ta gördük. Özellikle hücumlardaki lokomotifler olan Guti ve Quaresma'nın yoklukları siyah-beyazlıların Süper Lig'de zirveden uzaklaşmasına neden oldu, UEFA Avrupa Ligi'nde grup liderliğinden etti! Dahası, iki süper yıldızın yokluğu rakipleri hücum yapmada yüreklendiriyor! Bu yüreklenme, hata yapma alışkanlığındaki savunmanın da çok sayıda pozisyon vermesine yol açıyor. Evet, Guti'siz ve Quaresma'sız Beşiktaş'ın eski keyif, heyecan veren, rakibi bunaltan, kazandıran baskılı oyununda"yok olma" değil ama azalma oldu, rota kayboldu! Takımın en büyük özelliği olan "topa sahip olma"da ve "pozisyona girme"de sıkıntı yaşanıyor! Doğal olarak "hücumsever" Bernd Schuster, zaman zaman "kontrollü oyun"a yönelme eğilimi göstermek zorunda kaldı! Ayrıca, iki süper yıldızın olduğu maçlarda rahatlıkla, korkusuzca yaptığı rotasyonu sakat oyuncuların da çokluğundan yapamaz oldu.

Sakatlar iyileşirse...
Schuster'in, oyun sisteminde "zorunlu" olarak yaptığı değişikliğe karşın oyundan düşme, oynama hırs ve iştahında azalma olmuyor. Önümüzdeki haftalarda Beşiktaş'ı daha yoğun ve zor süreç bekliyor. Liderden 10 puan geriye düşülen Spor-Toto Süper Lig ile UEFA Avrupa Ligi trafiği en az hasarla geçilirse ne Umutlar yeniden güçlenebilir! Başta Quaresma olmak üzere, sakatların iyileşmeleri daha fazla uzamaz, savunmanın göbeğinde delik açılmazsa öndeki Sivasspor, Porto (D), Kasımpaşa (D), Gençlerbirliği (D) ve Konyaspor maçları Galatasaray (D) derbisi öncesinde coşkulu günlere döndüren skorlarla sonuçlanabilir! Her inişin, bir çıkışı olduğu gerçeği unutulmamalı! Zorlu Kayserispor deplasmanında son dakika golüyle gelen yenilgi sadece çıkış sürecini geciktirir!