Has has giderken!
Beşiktaş'ın önceki akşam Sivasspor ile berabere kalması Galatasaray'ı zirveye yeniden ortak olmanın hesaplarını yapmaya sevk etti. Diğer taraftan deplasmanda liderle arasındaki puan farkını kapatmaya çalışan bir Trabzonspor da vardı. Oyunun ilk yarısında ne yazık ki, maçın önemi ile uyumlu diğer taraftan Türk futbolu iki güzide takımının yaptığı maçla uygun bir futbol ortaya koyamadılar. Bu yarıda sadece Nwakaeme'nin tesadüf kafa vuruşuyla direkten dönen pozisyonu var. Onun haricinde futbola benzer bir şekil yoktu. Her şeye rağmen deplasmanda oynamasına rağmen Trabzonspor, Galatasaray'a göre bir miktar daha baskın ve düzgün oynadı.
Şöyle ki, Trabzonspor zaman zaman sarı-kırmızılıları, uzun müddet kendi alanına hapsetmesini becerdi. Bunun dışında Galatasaray'ın bana göre sahada sadece bir ismi vardı. Eğer Trabzonspor bu maçı alabilseydi bu tabloda 3. olma ihtimali de vardı. Fakat son saniyede de olsa yediği gol bordo-mavili takımı en azından şimdilik bu şanstan etti. Trabzonspor her maçta böyle birer puan toplayarak elbette bir yere varması düşünülemez. Çünkü bir bir basamak çıkmakla bu yol bitmez. Geçen hafta da Abdullah hocayı nacizane ikaz etmiştik, son anlarda bu denli fazla adam değişmenin futbol literatüründe fayda olduğu nerede görülmüştür. Bu maçta da baktık ki aynı hatayı yaptı. Nitekim son saniyede yenilen gol, bana göre Trabzonspor'a çok şeylere mal olmuştur. Abdullah hoca araban has has giderken gereksiz vitesle oynamak var mı ki, soğuk oyuncuları bu denli hareketli bir anda oyuna sokup seyirci haline geldin. Sen daha iyi bilirsin Abdullah hocam ama bir oyuncu bu denli ambiyanslı bir oyunda sahaya minimum kaç dakikada adapte olur? Netice olarak, "Has-has" giden Trabzonspor'un burada yine bir puanla dönmesi yazık oldu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.