Atana değil attırana bakın
Trabzonspor'un dünkü farklı galibiyetinin arkasından sonucu gerçek yönü ile aramak lazım. Sakin ve serin kanlı bir düşünce ile galibiyeti değerlendirdiğimizde Trabzonspor takımının saha içi oyun performansının adım adım yükseldiğini göreceğiz. Bu arada geçen maçlarda sağ bek Serkan hakkında ileri geri düşünen ve yazanlara atılan ilk golde bu gencin yaptığı artistik asisti gördükten sonra "Artık kendi çocuklarımıza her şeye ve noksanlarına rağmen sahip çıkalım" demek gerektiğini gördük. Bu konuda "Elin oğluna değil evin oğluna sahip çıkalım" diyelim.
Yani olsak da ölsek de kendi evlatlarımızı daima el üstünde tutmalıyız. Şimdi gelelim müsabakanın hacmine. Oynanan oyundan ziyade maçın skorbordundaki gol sayısına bakalım. Zira bu takım kendi sahasında olmayan seyirciyi evinde dahi en azından şimdilik mutlu etti ise arkasından sadece "Aferin" demekten başka ne yazılmalı ki? Oynanan her maçın öncesinde acaba ne yapacağız? Endişesi ve korkusu var iken bu deni sonuçlardan memnun olmayıp lafı güzaf etmenin de hiç bir kıymet-i harbiyesi yoktur.
Tablo ortada, rakip belli, oynanan oyun sonunda atılan goller ve gollerin hazırlanılış tablosu da göz önünde olduğuna göre; bu haftalık "Hadi bana eyvallah" deyip gelecek haftaları izleyip muhtemel sonuçları beklemek gerek. Her ne kadar yeni transfer isteği var ise de bu konuyu abartmadan eldeki mevcudun performansını bir yukarı çekip haddinden ziyade takımla ve tertiple oynamanın da hiçbir faydası olmadığı; geçen yılların tecrübesi ile sabittir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.