Haydar’ın başarısı
- Necmi Perekli Yazıları
- 21 Şubat 2017, 00:28:57
Maçta Trabzonspor'un ilk 10 dakikada yakaladığı pozisyonlarda Alanyaspor kalecisi Haydar'ın kurtarışları gol şansı vermedi.
Haydar'ın performansı Aytemiz Alanyasporlu futbolcuların oyuna daha bir iştahla sarılmasına ve maça asılmasına sebep oldu.
Bir kalecinin başarısının takımına ne denli destek verdiğini gördük.
Trabzonspor bu maça yine aşırı güven ve motivasyon ile başladı.
İşte bu hava takıma bir nebze ihmal getirdi gibi gözüktü.
Zira yakalanan pozisyonlar evvelinde süper denecek kadar verimli ve bilinçli olmasına rağmen ne yazık ki gol vuruşlarında acelecilik, beceriksizlik, şanssızlık ve kaleci Haydar'ın da gününde olması Trabzon'un farklı kazanabileceği maçtan iki puan kayıpla ayrılmasına sebep oldu.
Bordo-mavili ekip her ne kadar göze hoş gelen bir oyun tarzı ortaya koymuşsa da oyun formasyonuna dikkatle baktığınızda hareketlerin adeta yavaş oynatım formatında olduğunu fark edersiniz.
İkinci yarıda eser yoktu
Bu arada şunun da hakkını teslim etmek gerekir. Ligin tüm maçlarını izlediğinizde her takımın süratli futbol oynama noktasında Beşiktaş'tan ders alacağı çok şeylerin olduğunu üzerine basarak ifade etmek isterim.
İlk yarı özellikle bordo-mavili takım performans olarak iyi gözüktü.
Fakat ikinci yarıya gelindiğinde maalesef ilk devrenin oyunundan eser kalmadı.
Zaten futbolda olan bir kural vardır.
Yakaladığınız ilk pozisyonları gole çeviremezseniz bu sizin tarafınızdan telaşa, rakip tarafından direnişe sebep olur.
Şimdi konuyu şöyle bağlamak isterim.
Elbette alınan 4 maçlık galibiyet serisi sonrası beşinci karşılaşmada da galibiyetlerin devamı bekleniyordu.
Ancak iki puan kaybedilmesine rağmen sergilenen futbol nedeniyle Trabzonspor'un ilk yarıya nazaran çok daha fazla mesafe kat ettiği ve bu maçın kaybını fazla büyütmeden ufak bir iş kaybı olarak değerlendirip yola devam edip moral bozmamak gerekir değil mi?
Haydar'ın performansı Aytemiz Alanyasporlu futbolcuların oyuna daha bir iştahla sarılmasına ve maça asılmasına sebep oldu.
Bir kalecinin başarısının takımına ne denli destek verdiğini gördük.
Trabzonspor bu maça yine aşırı güven ve motivasyon ile başladı.
İşte bu hava takıma bir nebze ihmal getirdi gibi gözüktü.
Zira yakalanan pozisyonlar evvelinde süper denecek kadar verimli ve bilinçli olmasına rağmen ne yazık ki gol vuruşlarında acelecilik, beceriksizlik, şanssızlık ve kaleci Haydar'ın da gününde olması Trabzon'un farklı kazanabileceği maçtan iki puan kayıpla ayrılmasına sebep oldu.
Bordo-mavili ekip her ne kadar göze hoş gelen bir oyun tarzı ortaya koymuşsa da oyun formasyonuna dikkatle baktığınızda hareketlerin adeta yavaş oynatım formatında olduğunu fark edersiniz.
İkinci yarıda eser yoktu
Bu arada şunun da hakkını teslim etmek gerekir. Ligin tüm maçlarını izlediğinizde her takımın süratli futbol oynama noktasında Beşiktaş'tan ders alacağı çok şeylerin olduğunu üzerine basarak ifade etmek isterim.
İlk yarı özellikle bordo-mavili takım performans olarak iyi gözüktü.
Fakat ikinci yarıya gelindiğinde maalesef ilk devrenin oyunundan eser kalmadı.
Zaten futbolda olan bir kural vardır.
Yakaladığınız ilk pozisyonları gole çeviremezseniz bu sizin tarafınızdan telaşa, rakip tarafından direnişe sebep olur.
Şimdi konuyu şöyle bağlamak isterim.
Elbette alınan 4 maçlık galibiyet serisi sonrası beşinci karşılaşmada da galibiyetlerin devamı bekleniyordu.
Ancak iki puan kaybedilmesine rağmen sergilenen futbol nedeniyle Trabzonspor'un ilk yarıya nazaran çok daha fazla mesafe kat ettiği ve bu maçın kaybını fazla büyütmeden ufak bir iş kaybı olarak değerlendirip yola devam edip moral bozmamak gerekir değil mi?