Gücü yetmedi
- Necmi Perekli Yazıları
- 27 Aralık 2016, 00:48:16
Trabzonspor'un hiç olmazsa şampiyonluğun adaylarından olan Fenerbahçe'ye karşı sahadan 1 puanla ayrılarak sezonun ilk yarısını kapaması gerekirdi. Fakat, gelin görün ki ilk 15-20 dakika içerisinde sahada var olan Trabzonspor bu dakikalardan sonra, penaltıdan yediği golle hem maçtan, hem sahadan, hem de oyundan düşerek rakibi karşısında sahada varlığını dahi sürdüremedi.
Bordo-mavili ekibin ayağa kalkması için devre arasında yapılması elzem ve düşünülen revizyon içerisindeki oyuncuların mevcutların üstünde ve takımı taşıyabilecek vasıfta olmalı.
Yoksa "Al birini vur öbürüne" deyimine uygun yapılan transferlerin takıma fayda getirmesinin mümkün olmayacağı gibi aksine mali yönden de yeniden yük getireceği muhakkaktır.
Üç Büyükler'i bırakın
Maçın analizine gelecek olursak; bir takım ki; sahada ancak maçın ilk 15-20 dakikası var diğerlerinde yok, bir de 10 kişi kaldığını düşünürsek varın siz gerisini hesap edin. Olmaz! Yani Trabzonspor'un heyecanı, ambiyansı ve maç alma dinamizmi kalmadı ya da yok. Takım tamamen sıradanlaştı.
Yani bu ekibi kurtaralım derken dikkatli olmak gerekir bahsettiğimiz gibi mali yönden batırmamak gerekir.
Bu ekiple yıl sonuna kadar böyle kör-topal gidip bir ileri, bir geri idare edip gelecek sezon çaresine bakmaktan başka çare yok. Gelin görün ki böyle dengesiz ve Trabzonspor ile istediği gibi oyun oynayan bir Fenerbahçe ile bu takımın yarışması, mücadele etmesi ne mümkün.
Fenerbahçe'ye gelince; gerçekten iyi bir ekip oluşturmuşlar. Oyunu istedikleri kıvamda yavaşlatıp hızlandırabiliyorlar.
Hele Lens... İstediği zaman topu oyuna sokup rakip kalede tek başına bile tehlikeli olan kontrolü zor bir adam.
Zaten Fenerbahçe savunması da Trabzonspor'dan asla rahatsız olmadı.
Hele kaleci Volkan sadece cılız şutları (!) idman yapar gibi tek elle topladı.
Netice olarak Trabzonspor'un bu devre arasında istirahat gibi bir lüksü kesinlikle olamaz. İşinize bakın mümkünse zevahiri kurtarın, bırakın üç büyük ekibi diğerlerinden maç almaya bakın. Demekten başka öyleyecek bir sözümüz yok.