Alkış

İşte bir takımın futbolcuları üzerinde bir hocanın psikolojik motivasyon konusundaki farkını, futbol literatürüne bu maçla ekleyen adam Ersun Yanal olmuştur. Öyle ya oynayan adamlar aynı, saha aynı, takım aynı.
Fakat oyuncuların bu denli derli toplu ve sahaya hakim, futbol adına gereken her ne varsa sahaya konulmuşsa acaba 10 günde farkeden ne olmuştur.
İşte burada bazen söylenir; "Teknik direktörün oyun üzerinde pek etkisi yoktur." Şimdi bunu bir kenara not edin. Var mı, yok mu anladık!
Bu maçın dörtte birjnin ilk parçası saha ve seyirci avantajı ile G.Sarayın üstünlüğü ve kontrolü altında geçti.
Bu zaman dilimi içerisinde bordomavililer oyunu ustaca tarttı, oyunun akış diyagramını güzelce hesap edip sonra rakibinin gücünü ve oyun taktiğini kavrayıp; geri kalan dörtte üçlük vakit içerisinde sahanın ve oyunun üstünlüğünü ele geçirdi.

Motivasyon ve hırs
Bu arada hakemin göremediği diyelim penaltı pozisyonunu, 'eyvah'lara bırakmayan adam maçın kahramanı Medjani oldu. İlerleyen vakit içerisinde takımı ile bütünleşen yine Medjani oldu.
Bu goller geldiği günden beri ona uzanan eleştirilere verilen bir cevaptı.
Trabzonspor tüm hatları ile hatasız oynadı. En önemlisi farklı önde olmalarına rağmen sürekli müteakip pozisyonu beklemeleri, motivasyon ve hırsın sembolü değil de nedir? Tüm takımı ve Ersun Hoca'yı kutlamak gerekir.
Maçtan sonra Galatasaray taraftarının Trabzonspor'u alkışlaması sahalarımızda görmeye hasret kaldığımız özlenen sahne idi.