İnatçı Trabzon

Her iki takımın da gözle görülür elle tutulur futbolun gerçeklerine yatkın sistemden uzak oynadıkları oyundan her ikisi de rast gele pozisyonların sunacakları ikramlara bel bağlamış habire koşuyorlar.
Karşıki takım hata yapacak da sen gol atacaksın öyle mi?
İşte Türk futbolunun geldiği seviye ortada.
Türkiye'nin en önemli iki takımı.
Birinin tek forveti devre bitiyor rakibine tokat atıp takımını on kişi bırakıyor hem de bu denli "olmak veya olmamak manasında bir maçta".
Diğerininki de boş kaleye topu havaya dikiyor.
Bunlarla mı bu futbol kalkınacak, taktir sizin.
Gelelim Burak'ın atılma meselesine...
Bu kadar gol yapmış bir adamın ne kadar haklı olursan olsun öfkesini kontrol edemeyip mantığını kaybetmesi var mı?
Burak bahane arıyor
Haaa… Acaba gitmek için bir bahane mi aranıyor? Bence bu isteğin daha centilmence ifade edilmesi gerekirdi.
Maçın ilk yarısında zaten futbola benzer bir mesele yoktu ki biz de yazıp çizelim.
Fakat ikinci yarıda Trabzonspor on kişi kalmasına rağmen oyuna daha inatçı ve baskılı girişti. Ama bu hamleler bir sistem getirisi ile değil sadece hırsın ve inadın ortaya koyduğu insiyatif dışı bir baskı idi.
Olsun neticede Trabzonspor ihtiyacı olan bir puanı alıp son dileğine zor da olsa kavuşmuş oldu. Benim tuhafıma giden Trabzonspopr kulübesinin aşırı sevinç gösterisi.
Zaten her yıl bu takımın formasını bile sahaya atsan ilk dörtte yer alıyordu, daha bu atlama zıplama nedendir?