Trabzon'a sevgi zamanı

Şampiyonluğun kıl payı kaçtığı doğru ve bu kaçış adeta bir madalyon gibi karşımızda duruyor. Madalyonun her iki yüzü olduğu gibi bu kaçan kuşun da iki yüzü var.
Bu yüzlerin müspet veya menfi olması bizim bakış açımıza ve konuyu ne şekilde yorumlamak istediğimiz bağlıdır.
Elden çıkan 9 puanla kaçan bir şampiyonluk mu yoksa, ikili averaj diye uydurulan ucube konsept tarafından mı bakıldığına bağlıdır.
Yani biz Trabzonspor'un bu sezon kaçırdığı fırsatı hem başarılı, hem de yazık oldu şeklinde açık ve seçik olarak ifade edebiliriz.
Fakat, kaçan şampiyonluğun bir takım teknik ve idari bazı zaaflar yüzünden kaçtığını da kabullenmek gerekir.
Bu takım 82 puan toplayarak başarısını
rakamsal
ve matematiksel olarak ortaya koymuştur.
Yani olay, madalyona hangi yüzünden baktığınıza bağlı.

Hesap sorma vakti değil
Burada sorulması gereken şey "hesap" değil, geleceğe ışık tutacak şeyler olmalıdır.
Kişisel hesap ve kitaplarla muhatap etmeye kalktığımızda şu aşamada hiç kimsenin kendisini aklaması mümkün değildir.
Biraz da transfer politikalarına değinelim.
Birkaç transfer haberleri okuyoruz... Hayırlısı olsun.
Ne olacağını zamanı gelince net göreceğiz.
Bu şartlar altında yapılan icraatlara iyi veya kötü yorum getirmenin zamanı değil. Sadece bekleyip göreceğiz. Eğer birilerinin eteğinde işe yarar bir şeyler var ise elbette döküp saçmakta fayda var, kulüp orada duruyor hava alanının hemen altında.
İşleri hemen dedikodu ve saldırı durumuna sokmanın anlamı yok.
Zaman alınan yaranın ardından birlik-beraberlik ve destek zamanıdır.
Elbet eleştiri oklarını sadağımıza yerleştirip fırlatma zamanının da geleceğini biliyoruz.