Olmak ya da...
- Necmi Perekli Yazıları
- 12 Mart 2009, 22:14:02, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 17:26:43
Trabzonspor'un son haftalarda oynadığı maçlarda ve bu maçlar için yapılan hazırlık dönemlerinde bir tuhaflık var. Mağlubiyetler ve olmaması gereken sonuçlar, acaba nereden kaynaklanıyor? Saha içi beceriksizlikler mi? Maç esnasında havanın bozuk olması mı? Yoksa bu durum maçtan önce futbolcuların veya hocanın, konsantrasyonunun bozulmasından mı kaynaklanıyor? İnsan düşünmeden edemiyor. Bazı ziyaret ve ticaretler, hoca hakkında çıkarılan asıllı veya asılsız bazı hazırlıklar var da hocanın kulağına gidince adamın moralini mi bozuyor da maç esnasında gerekli hamleleri yapamıyor? Yani biz en azından böyle düşünüyoruz. Zira bu takım kendi sahasında olmayacak ekiplere şakır şakır puanları verip de 6 puan ileride olması gerekirken üçüncülükte yüzgeç atması doğrusu biraz tuhaf kalıyor.
Yönetimin tutumu...
Şu an önümüzde çok vahim derecede önemli bir Galatasaray maçı varken konuyu teknik olarak eşeleyip ve geveleyip keçi boynuzundan bal çıkarmaya çalışmayalım. Bırakalım hoca bildiğini sakin kafa ile uygulasın. Zira maça oyuncuların hazırlığı ne derece önemli ise hocanın da konsantre olup hazırlanması aynı derecede önemlidir. Maçın ve takımın komutanı da hocadır. Psikolojik olarak kafası dağınık ve morali yerinde olmayan bir öncü, talabelerini nasıl sağlıklı bir şekilde müsabakaya hazırlar? Burada çok önemli bir noktayı atlamayalım. Hocanın maç öncesi gerekli moral ve motivasyon ortamını hazırlayacak olan da yöneticilerdir. Eğer yöneticiden gerekli destek ve ilgiyi göremezseniz hoca olarak sukuneti ve disiplini ayrıca futbolcu motivasyonunu nasıl sağlarsınız? Maç öncesi gereksiz ve maçla ilgisi olmayan bazı ziyaret ve ilgilerin ne gereği var? Bırakın adamları kendi haline. Maç dışındaki konuları kafalarına sokup insanların dikkatlerini başka tarafa kanalize ettirmeyin. Şu aşamada fol yok yumurta yok iken hocaya bir takım alternetifler ima etmenin ne anlamı var? Bence geçen haftaların puan kayıplarının sıkıntısı bu moral ve motivasyon noksanlıklarından kaynaklanmaktadır: Bunun da esas sorumlusu şu anda yönetimin tutumu olarak gözükmektedir. Bırakın bu hafta ekibi kendi haline, kamplarda veya idmanlarında kafalarını başka şeylerle meşgul edip durmayın. Unutmayın ki Galatasaray maçı artık "Olmak veya olmamak" raddesindedir.
Yönetimin tutumu...
Şu an önümüzde çok vahim derecede önemli bir Galatasaray maçı varken konuyu teknik olarak eşeleyip ve geveleyip keçi boynuzundan bal çıkarmaya çalışmayalım. Bırakalım hoca bildiğini sakin kafa ile uygulasın. Zira maça oyuncuların hazırlığı ne derece önemli ise hocanın da konsantre olup hazırlanması aynı derecede önemlidir. Maçın ve takımın komutanı da hocadır. Psikolojik olarak kafası dağınık ve morali yerinde olmayan bir öncü, talabelerini nasıl sağlıklı bir şekilde müsabakaya hazırlar? Burada çok önemli bir noktayı atlamayalım. Hocanın maç öncesi gerekli moral ve motivasyon ortamını hazırlayacak olan da yöneticilerdir. Eğer yöneticiden gerekli destek ve ilgiyi göremezseniz hoca olarak sukuneti ve disiplini ayrıca futbolcu motivasyonunu nasıl sağlarsınız? Maç öncesi gereksiz ve maçla ilgisi olmayan bazı ziyaret ve ilgilerin ne gereği var? Bırakın adamları kendi haline. Maç dışındaki konuları kafalarına sokup insanların dikkatlerini başka tarafa kanalize ettirmeyin. Şu aşamada fol yok yumurta yok iken hocaya bir takım alternetifler ima etmenin ne anlamı var? Bence geçen haftaların puan kayıplarının sıkıntısı bu moral ve motivasyon noksanlıklarından kaynaklanmaktadır: Bunun da esas sorumlusu şu anda yönetimin tutumu olarak gözükmektedir. Bırakın bu hafta ekibi kendi haline, kamplarda veya idmanlarında kafalarını başka şeylerle meşgul edip durmayın. Unutmayın ki Galatasaray maçı artık "Olmak veya olmamak" raddesindedir.