Aykut Kocaman
Bakmayın soyadının 'Kocaman' olduğuna, F.Bahçe'nin yeni teknik direktörü Aykut, futbol için ufak sayılan fiziğine rağmen jimnastikçiliğinden kalma çevikliği, sağ ve sol sert şutlara sahip yapısıyla gerçek bir kraldı. F.Bahçe'de oynarken 150'ye yakın gol atarak taraftarların sevgilisi olan Kocaman, futbolun saha dışında da nasıl oynanacağını göstermesi bakımından örnek bir hoca oldu. Genç yaşta çalıştırdığı takımlarda disiplini, adaleti, futbolculara yakınlığı ve dedikodulardan uzak kalması ile de puan topladı. Bunun sonunda da ülkenin en büyük kulübünün teknik adamlığına getirildi. Aykut'un bu görevine ne derece başarılı olacağını bekleyip göreceğiz. Ama bu konuda beni endişelendiren bir nokta var. Daha önce sarı-lacivertli takımda görev yapan iki büyük yıldız Oğuz Çetin ve Rıdvan Dilmen çeşitli nedenlerle sezon sonunu tamamlayamadan görevlerinden ayrılmak zorunda kaldılar.
Dersler çıkarmalı
Taraftarlar ve yönetim geçen sezon kupa ve ligde ezeli rakiplerine fark atan takımın başındaki hocayı şampiyonluğu kaybettiği için adeta kovdu. Kocaman hem güzel futbol hem de şampiyonluk isteyen ve bunu gerçekleştiremeyenlere acımasızca davrananlara karşı üstelik tam yetkiyle transferini yaptığı kadroyu zirveye çıkaramazsa ne olacaktır? Aleyhine bir tutum genç hocanın önümüzdeki yıllardaki hayatını da etkileyecektir. Aykut acaba bu riskin altına biraz erken mi girmiştir? Futbol nankör bir spordur. Yere göğe sığdırılamayan oyuncu ve hocalar bir müddet sonra unutulurlar ve statlarda görünmek bile istemezler. Yılmaz Vural, Bülent Uygun, Ersun Yanal'ın durumları unutulmamalıdır. Bu nedenle Aykut çok çalışmalı, eline geçen böyle bir fırsatı iyi değerlendirmelidir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.